"حناجرهم" - Traduction Arabe en Turc

• boğazlarını
• boğazını
• boğazları
• gırtlaklarını
• gırtlakları

Daha doğrusu boğazlarını kestiler. Korkunç bir manzara.
في الحقيقة قطعت حناجرهم كان أمراً بشعاً جداً

Yemin ederim, söyledikleri her şey boğazlarını temizliyorlarmış gibi çıkıyor. - Sen ne yapıyorsun?
أقسم ، كلّ شيء يقولونه يبدو وأنّهم ينحنحون حناجرهم إذاً ، كيف حالك ؟

Bıçakladım onları defalarca sonra da boğazlarını kestim.
أنا طعنتهم مراات كثيرة. وبعد ذالك شققت حناجرهم

Eğer bir düşmanım olsaydı, boğazını keserdim. Aynı böyle.
لو كان لدى أعداء لكنت قطعت حناجرهم هكذا

Üç adamın silahları daha yere düşmeden boğazları kesilmiş.
ثلاثة رجال بُترت حناجرهم قبل أن يتمكنوا من شهر أسلحتهم

Dişlerinizle gırtlaklarını parçalamalıydınız!
أنت كان يَجِبُ أنْ تُمزّقَ خارج حناجرهم بأسنانِكِ.

Hele de yaptığı son şey boğazlarını kesmekken.
خاصةً وأن الفَصلَ الأخير من غضبه قَطعُ حناجرهم.

Eğer iki adam da yaralanır ve dövüşmeyi reddederlerse... eğitmenin tavuk gibi boğazlarını kesecek.
..... إذا سقط الرجلان و رفضا أن يكملا القتال مدربك سيقطع حناجرهم كالدجاج

Boğuluyormuş gibi boğazlarını tutuyorlardı.
كان الناس يمسكون حناجرهم كأنهم يختنقون

Yoksa şahsen aşağı iner lanet olası boğazlarını keserim.
وإلا سأقتلع حناجرهم الداعرة

Sen gelip, boğazlarını parçalayana kadar.
إلى أن جئت وقطعت حناجرهم

Bu sayede boğazlarını kesecek kadar zaman bulabildik.
هذا يعطينا وقتاً لقطع حناجرهم

Hepsinin boğazlarını kesmişler.
.قطعت حناجرهم جميعا

boğazlarını kesip kalplerini çıkar!
اقتلعوا حناجرهم وحطموا قلوبهم!

Ortalığı canlandırmak için bir patlamış makinesi koydular ama yanlış cins yağ kullandılar ve bir sürü insan boğazını değiştirmek zorunda kaldı.
لقد وضعوا ماكينة فشـار بالأعلى فقط ليبهجوا المكـان ولكنهم استخدموا نوعاً غير مناسب من الزيت مما اضطر الكثير من الناس معالجـه حناجرهم بسبب ذلك

Uykudayken hepsinin boğazını kesti.
قطع حناجرهم بينما هم نيام

Üçü küt darbe sonucu veya boğazları kesilerek öldürülmüş.
ثلاثة قتلوا بشيئ حاد إما طعنوا أو قطعت حناجرهم

Hepsi aynı şekilde asılmış, boğazları aynı yerden kesilmiş.
جميعهم وجدوا مشنوقين بنفس الطريقة تم قطع حناجرهم في المكان نفسه

Anne ve babam işkence gördü. boğazları kesildi.
تم تعذيب والديّ، لقد شُقت حناجرهم.

Onlara söyle, Bluestar anlaşmasında fermuarlı ağızlar istiyorum... yoksa oraya gelip lanet gırtlaklarını deşerim.
،(لصفقة (بلوستار وإلا سأقتلع حناجرهم الداعرة

Sağlık Kanalı'ndaki bir programda görmüştüm, insanların horlamaları tedavi edilebiliyormuş gırtlakları kesip açılarak.
رأيت برنامجا على القناة الطبية تقول بأنك تستطيع ان تعالج الناس من الشخير وذلك بفتح حناجرهم