Onunla Yarım saat kadar şu şeylerden birinde konuştum... | Open Subtitles | تحدثتُ إليها حوالى نصف ساعة ، و خلال تلكَ المُدة. |
affedersiniz. Yarım saat kadar önce Walsh Moscone'yi aradı, Toledeo'nun dışından. | Open Subtitles | المعذرة , "ولش" إتصل ب"مسكون" منذ "حوالى نصف ساعة من خارج "توليدو |
Yarım saat kadar önce. | Open Subtitles | -منذ حوالى نصف ساعة |
Buradayım çünkü yaklaşık yarım saat önce, zehirli bir madde dışarıda, bu binanın etrafında serbest bırakıldı. | Open Subtitles | أنا هنا لأنه منذ حوالى نصف ساعة تم إطلاق مادة سامة بالخارج حول هذا المبنى |
Sizlere söylemek zorunda olduğum için üzgünüm ancak Ryan Chappelle yaklaşık yarım saat önce görev sırasında öldürüldü. | Open Subtitles | يؤسفنى أن أخبركم... أن (ريان شابيل) قد قُتل أثناء أداء واجبه منذ حوالى نصف ساعة |
yaklaşık yarım saat. | Open Subtitles | حوالى نصف ساعة |
İçeri sadece birkaç saniye önce girdim. Sammy, neredeyse yarım saattir içerdesin! | Open Subtitles | لقد بدا الأمر كأنه منذ ثوانى سامى ) انتى هنا منذ حوالى نصف ساعة ) |
İçeri sadece birkaç saniye önce girdim. Sammy, neredeyse yarım saattir içerdesin! | Open Subtitles | لقد بدا الأمر كأنه منذ ثوانى سامى ) انتى هنا منذ حوالى نصف ساعة ) |
- Yarım saat kadar önce. | Open Subtitles | -منذ حوالى نصف ساعة |
- Yarım saat kadar önce. | Open Subtitles | -منذ حوالى نصف ساعة |
Yarım saat kadar önce Başkan Palmer'ın canına kastedildi. | Open Subtitles | ...قبل حوالى نصف ساعة (كانت هناك محاولة لقتل الرئيس (بالمر |
Yarım saat kadar. | Open Subtitles | - حوالى نصف ساعة |
Yarım saat kadar. | Open Subtitles | حوالى نصف ساعة |