Üç gündür balık banyo küvetimde bir aşağı bir yukarı yüzüp duruyor. | Open Subtitles | ولثلاثة أيام كان السمك... يسبح في حوض استحمامي. |
Benim küvetimde olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة أنك معي في حوض استحمامي |
Çünkü senin bebek sahibi olma ihtimalin benim küvetimde Loch Ness canavarı bulma ihtimalimle aynı. | Open Subtitles | لأن إحتمالات أن ترزقي بمولود تساوي إحتمالات عثوري على وحش (لوكنيس) في حوض استحمامي! |
Artı, küvetimi geri alacağım ve buzdolabımda aptal nar suları görmek zorunda kalmayacağım. | Open Subtitles | بالاضافة الى اني استرجعت حوض استحمامي ولست مضطر للنظر الى عصير الرمان الغبي في ثلاجتي. |
Kanın küvetimi dolduracak. | Open Subtitles | دَمُكَ سيملأ حوض استحمامي |
Bu üniforma, döşemede sıcak su dolu küvetimin yanında harika duracak. | Open Subtitles | ذلك الزي سيبدوا رائعا على الدكة بجانب حوض استحمامي الساخن |
Benim küvetimin zemininde "şapşal ördek" paspası var. | Open Subtitles | لدي مجموعة من الملصقات على شكل بطات غريبة ملصقة في حوض استحمامي |
küvetimde bir yunus besliyorum! | Open Subtitles | احتفظ بدلفين في حوض استحمامي |