Tüm savunma sistemimizi yok eder. Burada bir EMA patlatırsak rıhtımı kaybederiz. | Open Subtitles | إذا فجرنا النابض الكهرومغناطيسى هناك سنفقد حوض السفن |
Tamam, tersane civarındaki 74 ayrı kameranın görüntülerini aldık. | Open Subtitles | حصلنا على فيلم المراقبة من 74 كاميرا في محور حوض السفن |
Tersanenin kapanmasıyla 450 hektarlık devlet arazisi açıldı. | Open Subtitles | إغلاق حوض السفن حرر قرابة 1.100 آكر من الأراضي الفيدرالية |
Tamam, yolcu gemisi Limana geceyi orada geçirmek için geliyor değil mi? | Open Subtitles | ستبقى الباخرة السياحية إذاً في حوض السفن لليلة واحدة، صحيح؟ |
Tam olarak rıhtıma gitmiyorlar. | Open Subtitles | أجل, شكراً شكراً جزيلاً يبدو انهم لا ينوجهون الى حوض السفن |
Limandan cesedi çıkarıldığında sadece 3 gündür kayıp olacak. | Open Subtitles | لذا عندما تُسحب جثتُة خارج حوض السفن ليلة الثلاثاء القادم, سيكون مفقوداً لثلاثة أيام فقط |
Tersanede kazandığınızdan biraz az. | Open Subtitles | أعترف، أنه سيكون أقل مما تجنينه في حوض السفن |
Deniz feneri, Rıhtım, çiftlik, restaurant. | Open Subtitles | ..المنارة ، حوض السفن ، المزرعة .والمطعم |
Adamlarımdan biri onu, rıhtımdan bunu çalarken görmüş. | Open Subtitles | أحد رجالي شاهدوه وهو يسرق شيئاً من حوض السفن |
rıhtımı korumak için gönüllüler istediler. | Open Subtitles | لقد طلبوا متطوعين للدفاع عن حوض السفن |
Efendim, rıhtımı zaten kaybettik. | Open Subtitles | سيَدى، لقد فقدنا حوض السفن بالفعل |
rıhtımı kurtardığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أننا أنقذنا حوض السفن للتوَ |
tersane kapanışından da bahsetmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | سيتعين علينا أن لمعالجة مسألة اغلاق حوض السفن أيضاً. |
Belki tersane müdürü bir şey biliyordur. Rüşvet kabul eder mi bakalım. | Open Subtitles | لعلّ رئيس حوض السفن يعلم شيئًا، سأرى إن كان يقبل الرُّشى |
Keşke daha ilginç bir bilgi verebilseydim ama Tersanenin kapatılması her zamanki gibi politikti. | Open Subtitles | أتمنمى لو يمكنني إعطاؤك شيئا أكثر لكن اغلاق حوض السفن كان أمرا سياسيا كالمعتاد |
Tersanenin kapanışından önce Russo ile hiçbir ilişkisi yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه أي شيء مع "روسو" قبل اغلاق حوض السفن |
Limana yanaşır yanaşmaz Uyurgezer'i terk edip istasyonda yaşayanların arasına karışacağız. | Open Subtitles | سنترك سفينة سومنابوليست وقت وصولنا حوض السفن ثم سنقوم بالاختلاط بالسكان المحليين |
rıhtıma, yat limanına ulaştık tekneyi falan da bulduk, peki ya sonra? | Open Subtitles | وعبرنا حوض السفن نحو المرفأ ووجدنا قاربًا وكل شيء، وماذا بعد؟ |
Limandan düşen şu ufak kız. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة التي سقطت في حوض السفن |
Tersanede çalışan işçileri idam etmezler mi? | Open Subtitles | ألن يعدم الألمان عمال حوض السفن إذاعلموا... |
Rıhtım 6 yetkili personel harici herkese kapalıdır! | Open Subtitles | حوض السفن رقم ستة مغلق حاليا عن الجميع بإستثناء الموظفين المصرح لهم |
Ben bu rıhtımdan adımımı attığım an yeni ismi olan yeni bir insanım ve eski hayatımdan bahsetmek için en ufak ama en ufak bir sebebim bile yok. | Open Subtitles | أنظر... اللحظة التي أغادر فيها حوض السفن هذا سأكون شخص جديد، بإسم جديد |
Adamla rıhtımda buluşmuşlar. Bir sürü tekne olan kalabalık bir rıhtımmış. | Open Subtitles | يقول انه قابل الرجل في حوض السفن حوض سفن ممتلئ بالقوارب |
İskeleye sivillerin girmesini önlemek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن على المدنيين أن يبتعدوا عن حوض السفن |
Tersaneden aldığımız tüm diskler şifreli. Okuyamıyorum. | Open Subtitles | كل الاسطوانات التي اخذناها من حوض السفن كانت مُشفرة ولم استطع قراءتهم |
Geldiği yoldan limanlara döner. Baskın yapar ve onu alırız. | Open Subtitles | يصل هو الى حوض السفن ونحن ننقض ونخرجه من هناك |