Yargıçlar, mahkûmların çocuk sahibi olmaları konusunda bir fikir belirtmemişler. | Open Subtitles | و لَم يُعبِّر القُضاة عن رأيهِم حولَ إنجاب السجناء للأطفال |
Gerçekte Scott Ross'a ne olduğu konusunda şüphelerin var. | Open Subtitles | أعرفُ أنَ لديكَ شُكوك حولَ ما جرى حقيقةً لسكوت روس |
Bu Beecher hakkındaki ikinci konuşmandı. | Open Subtitles | كانَت هذه ثاني مُحادثَة لكما حولَ بيتشَر |
İnsanlar hakkındaki sezgileri ve içgüdülerinde neredeyse hiç yanılmıyor. | Open Subtitles | غرائزه فيها قليلاً من الحدس حولَ الناس فهي لا تخطئ أبداً |
Bence bu konuda birbirimizi çok fazla yargılamamalıyız. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنهُ يجبُ أن نحكمَ على أنفسنا بقساوة حولَ هذا الموضوع |
Karın ağrılarından şikâyet edip duruyordu ben de bir doktor olarak bu konuda bir şey yapmalıyım, dedim. | Open Subtitles | كانت دائماً تشكو لي حولَ مشاكل معدتها وكطبيب, إعتقدتُ أنَّهُ يجب عليّ فعل شيء |
Dünya çapında, yardımcılardan oluşan küçük bir grup var. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}هناك مجموعةٌ صغيرة من المساعدين الموثوقين حولَ العالم. |
Konuştuğumuz gibi, minik virüsümüz dünya çapındaki yolculuğuna kanat açtı. | Open Subtitles | أثناء حديثنا هذا، يجوب فيروسنا حولَ العالم. |
Dünya güneşin etrafında döner ve her gün güneş ışığı Dünya'ya farklı bir açıdan vurur. | Open Subtitles | الأرض تدور حولَ الشمس كل يوم أشعة الشمس تضرب الأرض من زاويةٍ مختلفة |
Herkes telif konusunda anlaşmaya gitmekten yana, yani devam edebiliriz. | Open Subtitles | و الجميع راغبون في التوصل لاتفاق حولَ العوائِد لكي نمضي قُدُماً. |
Anlaman lazım, inançları konusunda çok tutkuluydu. | Open Subtitles | عليكَ أن تفهَم، لقد كانَ شغوفاً جداً حولَ مُعتقداتِه |
Kitabın hakları konusunda bir sıkıntı var. | Open Subtitles | هُناكَ مُشكلَة حولَ مَن سيملُك حقوق النَشر |
Eğer gerbil konusunda bu kadar heyheylendiyse eminim üstüne çok gelindiği için yapmıştır. | Open Subtitles | وإذا كانت قد إنفعلت حولَ الجربوع أنا متأكدة أنها قد إستُفزت |
Peter Schibetta hakkındaki ufak tartışmamızdan bu yana benimle hiç konuşmadın. | Open Subtitles | لم تقولي لي ولا كلمة منذُ مُحادثتنا القصيرة حولَ (بيتر شيبيتا) |
Babam hakkındaki bütün o şeyleri size anlattım. | Open Subtitles | كُنتُ أُخبركِ تلكَ الأمور حولَ أبي |
Ross hakkındaki izlenimlerin. | Open Subtitles | انطباعاتكِ حولَ روس |
Ama o konuda konuşacak çok zamanımız olacak zaten. | Open Subtitles | و لكن سيتسنى لنا الكثيرُ من الوقتِ للتحدُثِ حولَ ذلك، لاحقاً. |
Hangi konuda orospu çocuğu, hangi konuda? | Open Subtitles | أعلمُ حولَ ماذا، أيها اللعين، ماذا؟ |
Böyle bir konuda yalan söylemem. | Open Subtitles | لم أكُن لأكذِبَ حولَ شيء كهذا. |
Dünya çapında, komutanlardan oluşan küçük bir grup var | Open Subtitles | {\pos(190,230)}هناك مجموعةٌ صغيرة من المساعدين الموثوقين حولَ العالم. |
Anonymous içindeki bir çok insan dünya çapında demokrasiye yaptıkları katkılardan dolayı çok derin ve samimi duygular hissediyor. | Open Subtitles | هناكَ الكثيرُ من الناس في "المجهولين" الذين يشعرون... بعمقٍ شديد و بإخلاصٍ شديد حولَ... إسهامهم تجاهَ الديمقراطيّة حولَ العالم. |
Ayrıca, bize benzer saldırıların dünya çapındaki ana gemilerde görüldüğü haberleri ulaştı. | Open Subtitles | كما تلقّينا أنباءً عن هجماتٍ مماثلة على السفن الأمّ حولَ العالم. |
Bu yüzden mi dünya çapındaki harabeye dönmüş hapishanelere milyonlarca dolarlık yatırım yapıyorsun? | Open Subtitles | ألهذا تستثمر الملايين في تهديم السجون حولَ العالم؟ |
Sakın unutma, tavşan ağacın etrafında dolaşsın ve deliğe tekrar girsin. | Open Subtitles | تذكّر، الأرنب يدورُ حولَ الشجرة ثم يقفز في جُحره |