Bence kabul edilseler, Şehirde orda burda asılı görürüm. | TED | و في رأيي أنه إذا ما تم إعتمادهما فسأراهما في كل مكان حول المدينة. |
Şu anda, muhteşem ülkemizin her yerinde... beyaz adamlar Şehirde dolaşıp her gördükleri siyaha... | Open Subtitles | حسناً ، الآن، في جميع أنحاء هذه الأمة العظيمة ْ100,000 شخص أبيض من الضواحي يطوفون حول المدينة |
Şehrin etrafında biraz rutubet göreceksiniz. | TED | ترى هنا كمية ضئيلة نوعا من الرطوبة حول المدينة |
Şehrin etrafında bütün bu yedi köprüyü bir kerede geçen bir yol var mıydı? | Open Subtitles | هل هناك مسار حول المدينة يقطع الجسور السبع جميعها لمرةً واحدة فقط ؟ |
şehrin her yerinde kulüpler bir bir kapanırken işleri hızlandırmak finansal yararlarına olur sanırsın. | Open Subtitles | مع النوادي التي تغلق حول المدينة تعتقد أنه سيكون في مصلحتهم المادية ليقبلوا النوادي الجديدة |
Onlara tüm Şehirde trafik kontrollerine başlama emri vereceğim. | Open Subtitles | فإني أوجههم للبدأ بإشاراتٍ توقيفيةٍ عشوائية حول المدينة شكرًا |
İnternette tümüyle kendine yetebilen bu kasaba hakkında bir makaleye denk geldim. | Open Subtitles | قرأت مقالا حول المدينة والذي هو تماما مكتفي ذاتيا. |
şehrin etrafına birkaç tane gözlemci yerleştirdik. | Open Subtitles | لدينا العديد من المراقبين المرابطين حول المدينة |
Siz savaşçılar, kentin çevresini günde bir kez olmak üzere altı gün dolanacaksınız. | Open Subtitles | دوروا حول المدينة مرة كل يوم مع كل جال الجيش افعل هذا لمدة 6 ايام |
Şehrin etrafındaki biyolojik kuşların hiçbirinin niçin aynı navigasyonal problemleri olmadığını merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت اتسائل لماذا لم يكن اي من الطيور البايولوجية حول المدينة لديها نفس المشاكل الملاحية |
Şu anda, muhteşem ülkemizin her yerinde... beyaz adamlar Şehirde dolaşıp her gördükleri siyaha... | Open Subtitles | حسناً ، الآن، في جميع أنحاء هذه الأمة العظيمة ْ100,000 شخص أبيض من الضواحي يطوفون حول المدينة |
Günün geri kalanında Şehirde gezdim, düşünerek. | Open Subtitles | قضيت بقية اليوم في المشي حول المدينة و التفكير .ِ |
Gündüz Şehirde dolaşamayız. | Open Subtitles | لايمكننا الحركة حول المدينة اثناء النهار |
Ben Mike'a bahçe çimlerini bile biçtiremiyorum, fakat seni bir gösteri midillisi gibi Şehrin etrafında gezdirecek vakti buluyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجعل مايك يجز الفناء الخاص بي ولكن لا مشكله معه أن يجول بك حول المدينة مثل عرض الأحصنة |
Temel olarak, Şehrin etrafında koşup insanları öldürüyorsunuz. | Open Subtitles | في الأساس , أنت تركض في حول المدينة لتقتل الناس |
Şehrin etrafında bulunabilecek çok yer olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون هُناك الكثير من الأماكن حول المدينة قد أتت منها تلك المعادن |
Sonra da gece boyunca şehrin her yanında It's Too Late söylediğimiz hayaller kurdum. | Open Subtitles | بعدها قضيتُ بقيّةَ الليلة بالتخيل بأنني أغني أغنيّة"لقد فات الآوان"حول المدينة. |
Söyledim size. O posterleri şehrin her tarafına astım. | Open Subtitles | قلت لك أنا أعلق الصور حول المدينة |
O gece tüm Şehirde grev olacak. | Open Subtitles | ستحدث أعمال شغب في تلك الليلة حول المدينة |
Hikayemiz, bir zamanlar haysiyetli ve masum, şimdilerdeyse, 4 temmuzda Jason Blossom'ın gizemli ölümüyle tamamen değişen bir kasaba hakkında. | Open Subtitles | هذه القصة تدور حول المدينة كانت بريئة من قبل والآن قد تغيّرت للأبد بعد الحادثة الغامضة لموت (جيسون بلوسوم) في الـ4 من يوليو |
Sadece üç gün içinde, Titus'un birlikleri şehrin etrafına 1.5 metre yüksekliginde 13 hisarlı bir duvar inşaa ettiler. | Open Subtitles | في ثلاثة أيام فقط بنت قوات (تيتوس) حائطاً بطول أربعة اميال ونصف بثلاثة عشر حصناً حول المدينة مباشرة. |
Kahinlerle birlikte, Tanrı'nın emirlerini içeren sandığı taşıyacaksınız daha sonra, yedinci günde, kentin çevresini yedi kez dolanacaksınız. | Open Subtitles | احمل التابوت معك انه يحمل وصايا الله وفي اليوم السابع، ستدوروا حول المدينة 7 مرات |
Şehrin etrafındaki ormanlık alanın sadece ufak bir kısmını kapladık. | Open Subtitles | لقد قمنا بتغطية جزء صغير من الغابة حول المدينة |