"حول هذه" - Traduction Arabe en Turc

    • etrafında
        
    • ile ilgili
        
    • Bu konularda
        
    • hakkında
        
    • his
        
    • hakkındaki
        
    Hayatım bu küçük birlikte olmaların etrafında dönmüyor, kendini yağlama. Open Subtitles حياتي لا تتمحور حول هذه اللقاءات الصغيرة، لا تجامل نفسك
    Çok tatlı bir adamdır. Neyse, bu işlerin etrafında olmayı seviyorum. Open Subtitles هو لطيف، على أيّ حال، أحب التواجد حول هذه الأشياء، تعرف؟
    Tabii ki romantik aşk üretme süreci ile ilgili çok şüpheciydim, ama elbette merakımı çekmişti. TED اذن كان لدي بالطبع بعض الشكوك حول هذه العملية أي مجرد تصنيع الحب الرومانسي، ولكن بالطبع كنت مفتونة.
    Olay sebep-sonuç ilişkisi ile ilgili. TED الأمر متعلق بشدة حول هذه العلاقة بين المسببات والتبعات.
    Bu yüzden Bu konularda biraz daha şeffaf olmaya ihtiyacımız var. TED ويجب علينا ان نكون اكثر شفافيه حول هذه الامور.
    Herhangi bir zamanda, herhangi bir sayfa da Web de, aslında, ...web günlüğü topluluğu bu sayfa hakkında ne düşünüyor?, diyebilirsin. TED ولذا فأن في أي وقت، على أي صفحة في الويب، في الواقع، يمكنك القول، ماذا يعتقد مجتمع المدونون حول هذه الصفحة؟
    İçimden bir his kötü bir şeyler olacağını söylüyor. Open Subtitles الشيء لا يَقْعدُ حقَّ في عظامِي حول هذه.
    Bunu ne kadar çabuk anlarsak ürünlerini satmak için kullandıkları serbest ifade özgürlüğü hakkındaki aptalca savunmalardan o kadar çabuk kurtulacağız. Open Subtitles كلما أقتربنا في فهم هذا كلما أسرعنا من التخلص حول هذه الحجج الغبية حرية التعبير تسمح لنا ببيع هذه المشروبات السامة
    Çok tatlı bir adamdır. Neyse, bu işlerin etrafında olmayı seviyorum. Open Subtitles هو لطيف، على أيّ حال، أحب التواجد حول هذه الأشياء، تعرف؟
    Bir evde, bunların boş alardan birinin etrafında kalkan gibi dizildiğini görmüştüm. Open Subtitles و في إحدى الحالات رأيتهم مصفوفين كَدرعٍ واقي حول هذه المساحات الفارغة
    Biz oyun oynamaktan döndüğümüzde, o da tarlayı sürmekten ve çalışmaktan döndüğünde her akşam masanın etrafında otururduk. TED و كنا عندما نرجع من اللعب، و هو من الحرث و العمل، كنا نجلس حول هذه الطاولة كل ليلة.
    Liberali ve muhafazakarıyla bu fikirler etrafında toplanarak bize en çok ihtiyaç duyanlara yardım etmek. TED ماذا؟ تتمحور حول هذه الأفكار، الليبراليين والمحافظين، لمساعدة الناس الذين هم في أمسّ الحاجة إلينا.
    Diz protezleri de eskidikçe parçacıklar kopabilir, bağışıklık hücreleri bunların etrafında iltihaba sebep olur. TED من الممكن أن تطلق مفاصل الركبة الصناعيّة جزيئات أثناء تآكلها، مسبّبةً التهاب الخلايا المناعيّة حول هذه الشظايا.
    Bu trajedi ile ilgili özel yeteneklerinizden, herhangi bir bilgi almadığınıza yemin edebilirsiniz? Open Subtitles اْنكِ لم تحصلى على اية معلومات حول هذه المأساه من أى مكان آخر الا عن طريق حاستك الخاصه
    Onunla bağlantı kurabilmişler. Ama uçuş ile ilgili endişeleri olmuş. Open Subtitles وهم يتحدثون معه لكنهم قلقون حول هذه الرحلة
    Ordumuz içinde bu tank ile ilgili efseneler konuşulmakta. Open Subtitles وهناك أساطير متداولة في جيشنا حول هذه الدبابة
    Bu konularda senden çok daha duyarlıyım. Open Subtitles ترى؟ لدي المزيد من المشاعر حول هذه الأشياء مما لديك.
    Bu konularda daha olgun olmalısın. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَكُونَ بالغاً أكثراً حول هذه الأشياءِ.
    Will'in Bu konularda cesur kalmaya çalıştığını biliyorum, ...ama çizginin gerisinde kalmak istemiyorum. Open Subtitles أعلم أنه سيحاول البقاء شجاعًا حول هذه الأمور لكن لا أريد أن أكون بعيدة عن التطورات
    Görünüşe göre, hayvanların bu şeyler hakkında, 6. hisleri varmış. Open Subtitles على ما يبدو، حيوانات لَها إحساس سادس حول هذه الأشياءِ.
    Editörüm, yazımın bu hükümet hakkında yazılan en iyi yazı olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن؟ يقول رئيس التحرير، أنه أفضل تقرير كتبه أحدهم حول هذه الإدارة.
    Bu Quantico'daki deniz piyade üssü ziyareti hakkında ne söyleyebilirsin bana? Open Subtitles ماذا سوف تخبريني حول هذه الزيارةِ إلى القاعدة البحرية في كوانتيكو؟
    - Sabahtan beri bu anlaşma hakkında beni rahatsız eden bir his var. Open Subtitles أتعلم، لقد كان عندي هذا الشعور المُزعج طوال الصباح حول هذه الصفقة.
    Bu cihazlar hakkındaki korkularımızın ve şüphelerimizin, çocuklarımızın hayatlarındaki potansiyellerini gerçekleştirmelerini engellemesine izin veriyoruz. TED نسمحُ لخوفنا وشكوكنا حول هذه الأجهزة إعاقة تحقيق إمكانياتهم في حياة أطفالنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus