Bu delil sadece Lorry'nin değil ikimizin hayatı için de önemli. | Open Subtitles | هذا الدليلِ لَيسَ فقط حول حياةَ لورى أنه بشأن حياتنا أيضاً |
Daphne... İnsana hayatı uzun gösteren pek çok şey var. | Open Subtitles | دافن، هناك الكثير مِنْ الأشياءِ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَبْدأَ حياةَ تَبْدو طويلةَ فجأة. |
Ama ben hayatı senin için basitleştiriyorum. Çocuklara bak, örneğin. | Open Subtitles | لكني أُبسّطُ حياةَ لَك خُذْ الأطفالَ، على سبيل المثال |
48 saatte bize yepyeni hayatlar yaratır. | Open Subtitles | خلال 48 ساعة يمكنه أن يعطينا حياةَ جديدة |
Benim ve adamlarımın gayet iyi hayatlar yaşadığını görmek. | Open Subtitles | رؤيتي ورجالي نعيش حياةَ هانئة |
Beraber bir hayat kurduk ve gayet iyi bir hayat ve devam etmesini istiyorum. | Open Subtitles | لقد بنينا حياةَ معاَ وكانت حياةَ طيبة أريد استكمالها |
Başkalarında olsa onlara kafayı yedirtecek bir hayat sürdük seninle ama benim için bu bir armağandı. | Open Subtitles | أنا و أنت قد تحملنا حياةَ كان لها أن تقود معظم الناس للجنون لكن بلنسبة لي كانة هبة |
- O yaşam taşıyor. - Kendisininki pahasına, istemeyerek. | Open Subtitles | إنه يَبقي على حياةَ على حساب حياته ،ضد رغبته |
Majestelerinin hayatı iksire bağlı, dolayısıyla sizinki de. | Open Subtitles | الأدوية الهامة يُمْكِنُ أَنْ تَبقي على حياةَ الإمبراطورَ و تَبقي على حياةَ محظية الإمبراطور أيضاً |
hayatı, sınırına kadar yaşamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أُفضّلُ أَنْ أَعِيشَ حياةَ إلى النهايةِ. |
Buradaki insanların hayatı tehlikede, delikanlı. | Open Subtitles | أنت فقط تُريدُ جُلُوس هنا ويَنتظرُ بالإضافة، يَرى ماذا يَحْدثُ؟ أَجْعلُ حياةَ الناسِ مهدّدة بالضياع هنا، الشابّ. |
Kendi istediğim hayatı yaşayamamış olabilirim ama torunlarım da aynı şekilde yaşayacaksa, Allah belamı versin. | Open Subtitles | ربما لم أعش حياةَ أريدها ولكن سأكون ملعونة لو أن أحفادي سيعيشون بنفس الطريقة |
Bak bebeğim üzgünüm fakat yüzbaşının hayatı tehlikedeydi. | Open Subtitles | حبيبتي، أَنا آسفُ لكن حياةَ النّقيبِ كَانَت في خطرِ |
- Ama diğer 5 hayatı kurtardın. | Open Subtitles | لكنّكِ أنقذتِ حياةَ خمسةٍ آخرين |
Bir kişi ikili hayatı yaşamıyormuş. | Open Subtitles | هذه ليستْ قضيّة شخصٍ يقود حياةَ مزدوجة. |
- Benim için önemli olan insanlarımın hayatı. | Open Subtitles | وضعت حياةَ أعضاء فريقِي أولا |
Mutlu hayatlar. | Open Subtitles | - حياةَ سعيدة |
" Bencil bir hayat istemem. Başka birinin aşkını da istemem. | Open Subtitles | " أنا لا أَعِيشُ حياةَ الناكرون الذّاتِ، ولا أَخطف شيئاً ملكاً لأخر. |
Donna çifte bir hayat yaşamadığı takdirde bu pisliğin hedefinin aslında Opie olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | مالم تكن " دونا " تعيش حياةَ مزدوجة أعتقد بأن الوحشية كانت مقصودة لـ " أوبي " |
Herkes kendisi için daha iyi bir yaşam ister. | Open Subtitles | الكثير من الناس يريدون حياةَ أفضل لأنفسهم |