Bu gerçek hayat. Bu gerçek hayat ve geri döneceksin. | Open Subtitles | إنها حياة حقيقية إنها حياة حقيقية، وستعودين |
Bunlar, efsanenin etkisi altında yazılmış gerçek hayat yazıtlarıdır. | Open Subtitles | إنها نقوش حياة حقيقية مُلهمة عن الأسطورة |
Bu gerçek hayat evlat. | Open Subtitles | هذه هي الحياة ، يا فتى، حياة حقيقية. |
Gerçek bir hayat için şansımız var. Bu değil, Gerçek bir hayat. | Open Subtitles | لدينا فرصة لإقامة حياة حقيقية, ليست هذه و إنما حقيقية |
Dışarı çıkardığın herkes tehlikeli olabilir, diğer yüzlercesine de gerçek hayatta yaşama şansı verdin. | Open Subtitles | كل شخص تركتيه يخرج من المحتمل أن يكون خطِر لقد أعطيتِ المئات من الآخرين الفرصة ليعيشوا حياة حقيقية |
gerçek hayatı yaşayan doğa adamı, gerçek hisleri kendine rehber alır, artık var olmayan sosyal konforları değil. | Open Subtitles | رجل الطبيعة، الذي يحيا حياة حقيقية ..يُوجّه نفسه بالصدق بالمشاعر لا بالإجتماعيات الغبية, بالإرتياح الذي لم يعد موجوداً الآن |
Onun gerçek bir hayatı olduğunu düşündüren ne? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تظن أن لديها حياة حقيقية ؟ |
Back East'de gerçek bir hayatım ve H.L. Mencken ve Edna St. Vincent Millay'i tanıyan arkadaşlarım vardı. | Open Subtitles | في الشرق حصلت على حياة حقيقية وأصدقاء كانوا يعلمون عن مينكن |
Tom, bu gerçek hayat. Arabalar anahtarsız çalışmaz. | Open Subtitles | -توم)، هذه حياة حقيقية) إنها لا تبدأ بالعمل بدون "مفتاح" |
Bu gerçek hayat değil. | Open Subtitles | هذه ليست حياة حقيقية. |
Bu gerçek hayat. | Open Subtitles | إنها حياة حقيقية |
Bu gerçek hayat! Orası benim evim! | Open Subtitles | هذه حياة حقيقية , هذا منزلى |
Bu, gerçek hayat. | Open Subtitles | هذه هي حياة حقيقية |
gerçek hayat mı? | Open Subtitles | حياة حقيقية |
Bu yüzden bu işi yapmaya başladım. Gerçek bir hayat normal çalışma saatleri istedim. | Open Subtitles | وهذا هو سبب قيامي بهذا العمل اردت حياة حقيقية ، وساعات مثمرة |
İnsanlar aniden bırakır Gerçek bir hayat isterler. | Open Subtitles | الناس تتوقف فجأة لأنها فجأة يريدون حياة حقيقية |
Gerçek bir hayat istiyorum kendim için bir şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أعيش حياة حقيقية أريد ان أجد هدفيّ فيها |
Çünkü sen, gerçek hayatta ateşli bi hatun bulabilen tek şişman adamsın. | Open Subtitles | لأنّك الرجل البدين الوحيد الذي لديه حياة حقيقية والذي يملك أيضا امرأة فاتنة. |
Yani bu gerçek hayatta yaşanan bir trajedi. | Open Subtitles | ...انه كذلك, انه مثل انها مثل مأساة حياة حقيقية أو ما شابه |
Lenny, sen bana hep dersin ki... Bana sokak hayatını getir, gerçek hayatı getir... | Open Subtitles | (ليني)، أنتَ تخبرني دوماً بأن آتي لكَ بحياة الشارع أو آتي لك بتجربة حياة حقيقية |
Yüzyıllardır onu bu durumdan kurtarmaya çalışıyorum. Oğlum gerçek bir hayatı hak ediyor. | Open Subtitles | قضيتُ قروناً محاولة تحريره من ذلك، يستحق إبني حياة حقيقية. |
Burada gerçek bir hayatım var artık, tamam mı? | Open Subtitles | لديّ حياة حقيقية هنا الآن، حسنا؟ 'لن أقبل بالعودة الى 'بريسكوت. |
Onu buradan çıkarmayı, gerçek hayata sokmayı denedik. | Open Subtitles | حاولنا أن نخرجه من هذا المكان إلى حياة حقيقية نوعاً ما |
Çalışmanız, hayatın ta kendisi. | Open Subtitles | دراستكم حياة حقيقية. |