Hank tehlikede ve hayatı tam anlamıyla bizim onu bulmamıza bağlı. | Open Subtitles | هانك فى خطر حقيقى وربما حياتة تكون معتمدة على عثورنا علية |
Ama biliyorsun,tüm hayatı boyunca bir tek tablo sattı. | Open Subtitles | ولكنك تعلمين انه خلال حياتة كلها باع لوحة واحدة فقط |
En azından onun o iğrenç hayatı boyunca... ya da kendi hayatım. | Open Subtitles | على الأقل، أثناء حياتة المُقيتة أو أثناء حياتي |
Şanslıymış, çelik yelek hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | إنه محظوظ,الصدرية الواقية من الرصاص التي كان يرتديها أنقذت حياتة |
Bence Teğmen Hightower'ın rütbesini hayatını kurtardığı polisin elinden alması uygun düşer. | Open Subtitles | أعتقد انة يُلائمُ بكونة هايتاور. إستلمْ حاناتَه مِنْ الضابطِ ذاتهِ الذي انقذ حياتة |
Çoğumuz kendi hayat hikayemizi yazarız sonra devam ederken üzerine bir şeyler ekleriz. | Open Subtitles | ربما يكتب معظمنا قصة حياتة نجملها كما نشاء |
Ona baktığınızda hayatında bir el bile ateş ettiğine inanamazdınız. | Open Subtitles | عندما تنظر له لا يمكنك أن تصدق إنه أستخدم سلاح فى حياتة من قبل |
hayatı sona ererken... fakir, yalnız... ve çocuksuz olacaktı. | Open Subtitles | بأنه كان يجب أن ينهي حياتة فقير، وحيد وبدون أطفال |
Billy Hanson da öyle düşünmüş olmalı yaralanıp kanı ve hayatı Jim Jilliams'ın İran halısına akarken. | Open Subtitles | وبالتأكيد كانت كذلك لـ بيلي هانسون حيث كان ممدا ودمة و حياتة تفارقة |
Babam hayatı boyunca kendinden zor durumda olanlara yardım etti. | Open Subtitles | لقد قضى والدي حياتة في مساعدةالناسالمحتاجين. |
Neden hayatı benimkinden daha berbat bir insanı dinlemem gerekiyor. | Open Subtitles | كيف لي ان استمع ل شخص حياتة فوضى اكثر من حياتي ؟ |
- Devam et. - hayatı teleskop etrafındaymış. | Open Subtitles | تابعي حياتة بنيت على ان يكون حول المنظار |
Şimdi ilk kez canlandırıyorum olağanüstü hayatı. | Open Subtitles | الأن و لأول مرة أجد نفسي احيا من جديد حياتة الغير عادية |
- Chino peşime düşecektir. Chino hayatını kurtarmaya çalışıyor. Sen umurunda bile değilsin. | Open Subtitles | يا رجل " شينو " يهرب من اجل حياتة ولن يهتم بك أبدا |
Adam hayatını kurtarmak için bile olsa satmazmış. Böyle söyledi. | Open Subtitles | الرجل العجوز لا يريد بيعها لانقاذ حياتة لقد قال على حسب كمية المال |
Adam hayatını kurtarmak için bile olsa satmazmış. Böyle söyledi. | Open Subtitles | الرجل العجوز لا يريد بيعها لانقاذ حياتة لقد قال على حسب كمية المال |
Bütün bunlar, onun hayatını kurtarabilmek içindi. | Open Subtitles | الأمر برمتة لذلك يمكننا نستطع إنقاذ حياتة |
Burada dikilip, en iyi arkadaşımın hata yaparak hayatını, alt üst etmesine izin veremem. | Open Subtitles | اسمع , انا لن اقف هنا و اشاهد افضل اصدقائى يرتبك خطأ يغير حياتة |
Delmon hapisten çıktıktan sonra tek istediği eski hayatını geri almaktı. | Open Subtitles | بعد ان ديلمان ياخرج من السجن. كل ماكان يريد هو استعداة حياتة القديمة. |
Şöyle derler ölümde, tüm hayat soruları cevaplanır. | Open Subtitles | يقولون انة عند الموت تتجلى للمرء كل تفاصيل حياتة |
Kardeşimin kokuşmuş hayatında tek sevdiği şey o arabaydı. | Open Subtitles | غالباً الشيء الوحيد الذي أحـبة أخي في حياتة,كان تلك السيارة. |