Özel hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف أي شيء عن حياتها الشخصية |
Özel hayatı hakkında bir şey bilmiyordu. | Open Subtitles | و أنه لا يعرف شيئاً عن حياتها الشخصية - إذاً فقد كذب (دانييل) علينا , ما السبب ؟ |
Onun Özel hayatı umurumda değil Bob. | Open Subtitles | (صراحةً , لا تهمني حياتها الشخصية (بوب |
Ve onun özel hayatına saldırmakla hiç ilgilenmedim. | Open Subtitles | وليس لدي أدنى مصلحة للهجوم على حياتها الشخصية |
Başbakanın özel hayatına karışacak değilim ama sıradan insanlar özel hastaneleri kullanmasın diye çalışırken kendisinin kullanması hayret verici. | Open Subtitles | انا لن اعلق على حياتها الشخصية ولكني مندهش من... ...من دأبها منع الناس من ارتياد المستشفيات الخاصة... |
Onun özel hayatına müdahale ettin | Open Subtitles | لقد اقتحمت حياتها الشخصية |
Evet, ama kimliği gizli kalsın ve insanlar özel hayatını bilmesin istiyor. | Open Subtitles | انها كتومة للغاية وتفضل ان لا يعرف احد عن حياتها الشخصية |
Onun puanlarını alabilirsiniz. Onun özel hayatını müşteriden uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | ليس بالضبط أن تبعد حياتها الشخصية عن العميل |
"Onun özel hayatına müdahale ettin" | Open Subtitles | "لقد اقتحمت حياتها الشخصية" |
Başbakan olmak insanın özel hayatını alt üst ediyordur mutlaka. | Open Subtitles | اتصور ان ضغوط العمل هائلة على حياتها الشخصية |
Kadının özel hayatını ifşa etmeye kim istekli olabilir? | Open Subtitles | الذين من الممكن أن يفضحوا حياتها الشخصية ؟ |