Hayatımda ilk defa oğlumun beni bir katil olarak göreceği düşüncesi geçti aklımdan. | TED | تلك كانت المرة الأولى في حياتي التي قمت فيها بالتفكير في حقيقة أن ابني سوف يراني كقاتل. |
Sonra farkına vardım ki, Hayatımda sevdiğim birçok şey gibi buna da alıştım. | TED | وأدركت أنني وبالنسبة للكثير الكثير من الأمور في حياتي التي أحبها بالفعل٬ أدركت أنني أتكيف معها. |
Hayatımda bir kere de olsa sinirlerime hakim olacağım! | Open Subtitles | هذه المرة الوحيدة في حياتي التي سأتمالك أعصابي فيها |
"İşte, işte bu benim hayatım, nasıl da bu hale geldi?" | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، كذلك كانت حياتي التي تلاشت عني بالكامل |
Kesilen benim bacağımdı, benim hayatım mahvoldu. | Open Subtitles | فقَد كانَت ساقي التي قُطِعَت، و حياتي التي تدمرَت |
Ve ne zaman senin bu şirin süs bebeği suratını görecek olsam, tüm hayatım boyunca boşa harcadığın saatlerim üzerinden dökülünceye kadar seni tutup sarsmak isterim. | Open Subtitles | وكل مرة أرى فيها وجهك الشبيه بالدمية هو فقط يجعلني أريد أن ألتقطك بشدة وأهزك حتى طوال ساعات حياتي التي أهدرتيها |
tüm hayatım boyunca, hastalığım yüzünden diğer insanlardan uzaktım. | Open Subtitles | كل حياتي التي عشتها مريضاً قد فصلتني عن الجميع، |
benim hayatım söz konusu. | Open Subtitles | أنها حياتي التي ستوضع على المُحك |
Warren, Hayatımda benden ümidi kesmeyen ilk adamdı. | Open Subtitles | وارن الرجلُ الأولُ في حياتي التي مَا تَخلّتْ عنّي. |
Burada oturup Hayatımda daha evvel olan şeylere geri döndüğümü düşünürken ...bir şey fark ettim. | Open Subtitles | أجلس هنا أفكّر في أن ألُم شتات حياتي التي إعتدت عليها أدركت شيئاً |
Hayatımda ilk kez birine boyun eğiyorum. | Open Subtitles | هذه المرة الأولى في حياتي التي أحني فيها رأسي لشخص ما |
O mükemmel bir kadındı, Hayatımda kendimi özel hissetmemi sağlayan tek kişiydi. | Open Subtitles | كانت سيّدة عظيمة، الوحيدة في حياتي التي جعلتني أشعر بالتميّز. |
Hayatımda ilk defa bir kızın ağzını burnunu kırmak istiyorum. | Open Subtitles | ...إنها المرة الأولى في حياتي التي أريد فيها ضرب فتاة |
Karashi-san, benim hayatım Sansho nine ve senin körin tarafından kurtarıldı. | Open Subtitles | كاراشي, ليست حياتي التي أنقذت . بالكاري الذي تطهوه سانشو أوبا فقط |
Belki de kurtardığın benim hayatım değildir. | Open Subtitles | من المحتمل أنها ليست حياتي التي أنقذتيها على أية حال |
Arkama dönüp baktığımda gördüğüm benim hayatım değil sanki. | Open Subtitles | مثل عندما أعود بذاكرتي في حياتي, إنّها تبدو فحسب ليست حياتي التي اعتبرها |
Mutsuz olduğum yıllarda benim hayatım kaos içindeydi ve sen bunun için bir şey yapmadın. | Open Subtitles | بل حياتي التي كانت فوضوية لأني لم أكن سعيدة لـ سنوات ولم أفعل أي شيء حيال ذلك |
benim hayatım buydu? Bunlarla uğraşıyordum. Tek başıma. | Open Subtitles | تلك كانت حياتي التي عايشتها فردًا لردح طويل. |
Bana tüm hayatım boyunca inanan ilk insan sensin. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الوحيد في حياتي التي أمنت بي |
- tüm hayatım burada. | Open Subtitles | -انها حياتي التي اتمناها كلها هنا |
Burada hayatım söz konusu. | Open Subtitles | إنّها حياتي التي على المحكّ |