Pekala, hemen yürürlüğe girebilir, bu mahkemenin gözetimi altındasınız. | Open Subtitles | لذلك ، حيز التنفيذ فورا فانت بناء لهذه المحكمة |
Anlayacağınız, mesele şu ki Ulusal İş İlişkileri Yasası yürürlüğe girdiği için 1936'da ülke değişti. | Open Subtitles | المشكلة, انه في عام 1936 تغيرت البلاد حيث دخل قانون العمل الوطني حيز التنفيذ |
Eminim hepiniz Illinois Yüksek Mahkemesi'nin 243 nolu kanun maddesini biliyorsunuzdur, ...geçen Temmuz'da yürürlüğe girdi hani. | Open Subtitles | متأكدٌ بأنكم على درايةٍ "بالمادة 243 لمحكمة ولاية "إلينوي التي دخلت حيز التنفيذ في يوليو الماضي |
Eğer bir vatandaşsanız, bahsettiğim çözümleri pratiğe dökecek siyasetçilere oy verin. | TED | إن كنت مواطنا، صوت لصالح السياسيين الذين سيضعون حيز التنفيذ الحلول التي تحدثتُ عنها. |
Ürünü pratiğe döktükten sonra, şu an gerçekten ürünü pazara sunmak için çokuluslu bir şirkete satma aşamasındayız ve bugün seyircilere sormak istediğim bir soru da şu, Limpopo'nun çakıl yollarında, haftalık 50 rand'lık bir harçlıkla, dünyanın banyo yapmaması için bir yöntem geliştirdim. | TED | بعدما دخل المنتوج حيز التنفيذ دخلنا الآن في الواقع مرحلة بيع المنتج لشركة عالمية لتطرحه في سوق التقسيط، ولدي سؤال أود أن أطرحه على الحضور اليوم، على الطرق غير الممهدة لليمبوبو، وبمعاش 50 راوندا في الأسبوع، جلبت للعالم طريقة لعدم الاستحمام. |