İsrail, ayırma duvarına başladığında, bu köy haritadan silinme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. | TED | كانت هذه القرية تحت تهديد فعلي بالإزالة من على الخريطة حين بدأت إسرائيل في بناء الجدار العازل. |
Hücreler bölünmeye başladığında sadece çoğalmadılar. | Open Subtitles | حين بدأت الخلايا بالإنقسام, لم تتضاعف فحسب. |
Cinayetler başladığında, dünyanın yarısını gezmiş birini tutuklarken... | Open Subtitles | عندما قبضت على شخص كان على بعد نصف العالم حين بدأت الجرائم |
Ve seyahat etmeye ve bu müzeleri ziyaret etmeye başladığımda, pekçok şey öğreniyordum. | TED | وبالتالي حين بدأت أسافر وأذهب إلى هذه المتاحف، بدأت في تعلم الكثير. |
Bu projelerde çalışmaya başladığımda, ekonomi hakkında düşünmeyi bırakmıştım, ama zamanla sizi kendine geri çekiyor. | TED | حين بدأت العمل على هذا المشروع لم أفكر مطلقاً في الإقتصاد ولكنه في نهاية المطاف يعيدك إليه |
Onunla çalımaya ilk başladığım anda, burada ha bire kendimi kaybederdim. | Open Subtitles | أتعلمين ، حين بدأت العمل معهم لأول مرّة إعتدت أن أضيع هنا دائما |
Bu işe ilk başladığım zamanlarda, bunun heyecanlı olacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | حين بدأت العمل في هذه الوظيفة, ظننت أنها ستكون حماسية للغاية |
O ulusal televizyon canlı yayınında, konuşmaya başladığında kalkıp gitmeli miydim? | Open Subtitles | هل كان يجب أن أقف وأغادر الغرفة حين بدأت تتكلم على الهواء مباشرة؟ |
Ta ki 4 yıl sonra NOFORN belgeleri Maghreb'de, Islamabad'da ve Beijing'de ortaya çıkmaya başladığında bu işin arkasından Reddington çıkmış. | Open Subtitles | حتى ظهر قبل أربع سنوات حين بدأت تظهر ملفات سرية لنا في المغرب اسلام اباد , وبكين |
Ama notları düşmeye başladığında babası hayvanı onun dikkatini dağıtan bir şey olduğunu düşünüp öldürmüş. | Open Subtitles | لكن حين بدأت درجاته بالصفّ تقلّ ظنَّ أبوه أنَّه يلهيه لذا قتله |
Herkese bu mücadeleye başladığında amacının babanın günahlarını telafi etmek olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | نبّئت الجميع حين بدأت نضالك بأنّك كنت تصحح خطايا والدك |
Onunla arasındaki şey başladığında 14 yaşındaydı. 14. | Open Subtitles | لقد كانت في الرابعة عشر حين بدأت الأمور بينهم ، 14 |
Monte büyüsünü onlar üstünde kullanmaya başladığında bahçe malzemeleri dükkanındaki adamların hiçbir şansı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لهؤلاء الرفاق في متجر الحدائق أي فرصة حين بدأت بفرض سحرها عليهم |
Akademik kariyerime başladığımda yaptığım ilk şeylerden biri bu bitkileri belgelendirmekti. | TED | حين بدأت مساري الأكاديمي، من الأمور الأولى التي قمت بها هو توثيق هذه الأعشاب بدقة. |
Bu işi yapmaya başladığımda, nefret temelli bir saldırıya tepki gösteriyordum. Bu yüzden kendimi güvensiz, endişeli ve bunalmış hissediyordum. | TED | حين بدأت تأدية هذا العمل كنت أستجيب لهجوم قائم على الكراهية، لذا كنت أشعر بعدم الثقة والقلق والهزيمة. |
Bunu ilk çalışmaya başladığımda tüm bu "kutsanmışlık" fikri bugün olduğu gibi değildi. | TED | حين بدأت لأفهم ذلك، الفكرة الكاملة لكونك "مُنعم" لم تكن كما هي اليوم. |
Ben zor zamanlar geçirmeye başladığımda keşke beni rahat bırakmasalar diyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، حين بدأت أمرّ بعسرٍ تمنّيت أن يرحمني الناس. |
Arkadaş olarak çünkü, biliyorsun, ilk başladığımda benim yanımdaydın. | Open Subtitles | كصديقة وذلك لأنك كنت معي حين بدأت هذا العمل |
Daha yeni, Jay'in gözlerimin önünde öldürülüşünü izledim tekrar normal hissetmeye başladığım anda hem de tekrar sevmeye başladığım anda. | Open Subtitles | لقد رأيت (جاي) يُقتل أمامي حين بدأت أشعر أني طبيعية مجددًا حين بدأت أحب |
İlk başladığım zamanlarda bir mahkuma yardımcı olmanın en iyi yolunun onun günlük sorunlarıyla yüzleşmek olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حين بدأت العمل... . أعتقدت أن أفضل طريقة لمساعدة السجين. |