"حين ذهبت" - Traduction Arabe en Turc

    • gittiğimde
        
    • gittiğim zamanı
        
    • Sen yokken
        
    Kilit bölgelerde kın kanatlıları kovacak önlemler alındığını geçen yürüyüşe gittiğimde gördüm. TED وهم يضعون أيضاً طارد الخنفساء في مناطق مهمة كما رأيت مؤخراً حين ذهبت هناك للتمشي.
    Maldivler'e ilk gittiğimde, dalış hastasıydım, neredeyse tüm zamanım suyun altında geçiyordu. TED حين ذهبت إلى الملاديف أول مرة، عاقداً العزم على الغوص، قاضياً معظم وقتي في الماء وتحت سطحه.
    işte ben Magellenic penguenleri üzerinde çalışmaya gittiğimde, hiç bir problemim yoktu. TED إذن حين ذهبت لدراسة طيور البطريق الماجلانية لم أواجه أية مشاكل
    Temsilcimi görmek için New York'a gittiğim zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles -أجــل ، رأيتهــا أتتذكــر حين ذهبت إلى نيويورك لأرى وكيلـي ؟
    Bana Zhongshan'daki İnci Nehri'nde... kano yapmaya gittiğim zamanı hatırlattı. Open Subtitles في الواقع، يذكرني هذا حين ذهبت لركوب اﻠ"كاياك" في نهر "بيرل" في "جونغشان"
    Sen yokken burasi ayni yer degildi. Open Subtitles الأمر ليس مشابهاً حين ذهبت
    Fakat bankaya gittiğimde çok ilginç bir şey buldum. Open Subtitles لكنني وجدت شيئاً مثيراً جداً حين ذهبت للمصرف
    Oraya gittiğimde, buzdolabındaki tek şey, zeytinlerdi. Open Subtitles حين ذهبت إلى هنـاك ، الشيء الوحيد الموجود في الثلاجة هو الزيتون
    Belki de bankaya gittiğimde beni takip etmişlerdir ya da arabayı satın aldığımda. Open Subtitles أو ربما تتبعوني حين ذهبت للمصرف أو حين شريت السيّارة
    Öncelikle bilmelisin ki bugün oraya gittiğimde bulmayı beklediğim son kişi sendin. Open Subtitles أولاً، عليك أن تعلم حين ذهبت إلى هناك اليوم كنتَ آخر من أتوقّع رؤيته.
    İlla bilmek istiyorsan, sana bira almaya gittiğimde ceza yedim. büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles إذا وجب علمك حين ذهبت لشراء الخمر، حرر لي مخالفة ليست بالمشكلة
    Pam'i bulmak için Bryn Mawr gittiğimde, O ortadan kaybolmuştu. Open Subtitles حين ذهبت " ويرن ماير " للعثور على " بام " كانت قد اختفت
    Geri vermeye gittiğimde neredeyse tutuklanıyordum. Open Subtitles كدتُ أنّ أعتقل حين ذهبت لإرجاعه
    Onunla konuşmak için okula gittiğimde de şeftali yiyordu. Open Subtitles لقد كان يأكل خوخاً حين ذهبت لمحادثته
    Evine gittiğimde bile yoktu. Open Subtitles ولم تكن في "منزل منتصف الطريق" حين ذهبت إليه لاحقاً
    Unutmuşum, ben gittiğimde John kilitlemişti. Open Subtitles لقد نسيت أن " جون " قد أوصده حين ذهبت
    Seni terk etmek istememişdim, Nelson. Ama markete gittiğimde inanılmaz bir şey olmuşdu. Open Subtitles لم أقصد أن أتركك يا (نيلسون) لكن حدث شيء فظيع حين ذهبت إلى المتجر
    Sen yokken burasi ayni yer degildi. Open Subtitles الأمر ليس مشابهاً حين ذهبت
    Sen yokken aklıma geldi. Open Subtitles حين ذهبت رحت أفكّر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus