-Bilgisayarları seviyorum ama her zaman suçu yerinde incelemek daha iyidir. | Open Subtitles | أحببْ تلك الحاسباتِ، لَكنَّه دائماً حَسّنْ أوضاع لرُؤية الجريمةِ في السياقِ. |
İnan bana, diğer işinde çok daha iyi. | Open Subtitles | إعتقدْني، هو كثيرُ حَسّنْ أوضاع في شغلِه الآخرِ. |
Bu kadar yukarıda olmadığında daha iyi düşünürsün. | Open Subtitles | أنت سَتَعتقدُ الكثير حَسّنْ أوضاع متى أنت لَسْتَ عاليَ جداً فوق. |
daha iyisini yapalım. Yarın akşam onları buraya çağır. | Open Subtitles | حَسّنْ أوضاع رغم ذلك، نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ هم هنا ليلة الغد. |
Sanat okulunun benim için daha iyi olduğunu düşündüm. Sence? | Open Subtitles | حَسبتُ مدرسةَ فنون سَتَكُونُ حَسّنْ أوضاع لي، تَعْرفُ؟ |
Noel için daha ilginç birşey almalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلُ على الشيءِ حَسّنْ أوضاع لعيد الميلادِ. |
Belki böylesi daha iyidir. | Open Subtitles | حَسناً، هو من المحتمل حَسّنْ أوضاع ذلك الطريقِ. |
Bu karayolu üzerinde yemek için daha iyi... ..bir yer bulacağımızı sanmıyorum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، نحن لا نَذْهبُ لإيجاد أيّ شئِ حَسّنْ أوضاع للأَكْل على هذا الطريق السريعِ. |
Sadece dahiliye alanında senden daha iyi. | Open Subtitles | هو فقط ذلك، الآن، هو حَسّنْ أوضاع في الطبّ الباطني منك. |
Ama bu kitap strateji konusunda çok daha iyi. | Open Subtitles | لكن هذا الكتابِ كثيرُ حَسّنْ أوضاع حول الإستراتيجيةِ. |
Evet de yazsan daha iyi olabilir. | Open Subtitles | نعم، هو من المحتمل حَسّنْ أوضاع لكِتابَته. |
daha da iyisi, maliyecilerle konuşun. Onlar nerede olduğunu bilir. | Open Subtitles | حَسّنْ أوضاع رغم ذلك، تكلّمْ مع رجالِ الضريبةَ. |
daha da iyisi var. | Open Subtitles | حَسّنْ أوضاع رغم ذلك، كلانا نَرْكبُ a دراجة هوائية بَنى لإثنان، |
Niye böyle bilmiyorum ama sizinle çok çok iyi | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لأنه حَسّنْ أوضاع مَعك الوقت نفسه الإسبوع القادم |