Şansına, eve gidebildim ve ol' Pequod'la gelebildim. | Open Subtitles | لذلك، من حُسن حظك استطعت الذهاب للمنزل و إحضار السيارة إلى هنا |
Ayrıca bu davanın bir müzik grubu vakası olduğunu duydum ve Şansına yanında müzik konusunda bir uzman var. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك ، سمعت أن القضية تتضمن فرقة موسيقية لذا ، من حُسن حظك أنني أحضرت معي خبرتي الموسيقية الكبيرة |
Şansına, ben çoklu işlerin kraliçesiyim. | Open Subtitles | مِن حُسن حظك أنني ملكة المهام المتعددة |
Şanslısın, bu seferki görevin kolay olacak. | Open Subtitles | حسناً, من حُسن حظك , أنا لدي عمل صغير و خفيف لك |
- Şanslısın ki annen sana tanıklık etti. | Open Subtitles | من حُسن حظك أنّ أمّك تمكّنت من وضع عُذر غياب لك في وقت وقوع جريمة القتل. |
Odada olmadığın için ne Şanslısın değil mi? | Open Subtitles | حسنا، من حُسن حظك أنك لم تكن بالغرفة أليس كذلك ؟ |
Evet, kurşunun geçip gitmesi Şansına olmuş. | Open Subtitles | نعم ، من حُسن حظك أن الطلقة تخللته |
Ama Şansına canım oğlum. | Open Subtitles | ! من حُسن حظك ، إبن |
Şanslısın ki bunu uykumda bile yapabilirim. | Open Subtitles | هذا من حُسن حظك ، أستطيع حرفياً القيام بتلك الأمور أثناء نومي |
Şanslısın. | Open Subtitles | -لا من حُسن حظك |