yas tutma sürecine girer ve tüm düğüne gölge düşürür. | Open Subtitles | ستدخل في حِداد رسمي و تُلقي بالكآبة على الإجراءات كلها |
Sanki sık sık yas tutuyor gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان الأمر، غالباً وكأنّه كان بحالة حِداد |
O korkunç trajediden sonra bu gece hepsi yas tutuyorlar. | Open Subtitles | جميعهم اليوم في حالة حِداد 6 00: 00: 19,328 |
Üzerinde "taziye kahvaltı" yazan bir sepette geldiler. | Open Subtitles | لقد جاؤوا في سلة مكتوب عليها: حِداد الفطور |
- Tüh. Hatırlamalısınız ki hala zavallı kocamın yasını tutuyorum. | Open Subtitles | يجِب عَليك أن تَتَذكر بِأني في فترة حِداد لِزوجِي المِسكين |
Bir yas mektubu getirdiklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنهم هنا لتسليم رسالة حِداد |
yas tutuyor gibiler. | Open Subtitles | يبدو بأنّهم يقومون بمراسم حِداد |
Aynı zamanda bir yas günü. | Open Subtitles | وإذا كان في يوم حِداد |
yas tutan- yas tutan egzersizi mi? | Open Subtitles | إذاً تمارين حِداد ؟ |
Tüm Hill City halkı dinozor götürülürken yas tutuyordu. | Open Subtitles | ... بلدة من مدينة "هيل" بأكملها كانت في حالة حِداد عندما أخذوا تلك الديناصورة بعيداً |
Krallık yas tutarken darbe yapmak... tüm Kshatriya geleneklerine karşıdır Marthanda! | Open Subtitles | تمرد في كل مرة عندما تكون المملكة في حِداد وهذا يخالف كل عقيدة كونك من طبقة "الكاشاتريا"، (مارتاندا)! |
Evet, "taze" değil, "taziye" yazmışlar. | Open Subtitles | نعم، حِداد تلفظ بالحاء |
Müvekkilim hâlâ karısının yasını tutuyor. | Open Subtitles | موكلي ما يزال في فترة حِداد على زوجته، |
Galán'ın ölümünün yasını tutmak için herkes penceresine bir mum koydu. | Open Subtitles | في حِداد موت( غالان) , كـل كـوخ في أرجـاء الـريف , أضـاء شمـعه للذكرى |