"خائفةً" - Traduction Arabe en Turc

• korkmuştum
• korktum
• korkuyordum
• korkmuyorum
• korkuyorum
• korkmuyor
• korkuyordu
• korktuğum
• korktuğunu
• korkuyorsanız

Bende korkmuştum önceleri sonra alışıyorsun.
في البداية لقد كنت خائفةً أيضاً لكن لاحقاً ستعتادين على ذلك

Seni kaybedeceğimden korkmuştum ve hiçbir şey değişmeyecekti.
كنتُ خائفةً أن أخسرك. و ألّا يتغيّر شيء.

Ne kadar sinirli olduğunun farkındaydım ve uzun zamandır dışarıdaydın, ben de arabanı tren raylarının üzerinde durdurmuş olabileceğinden korktum.
علمت بمدى الإستياء الذي كنتِ به وعندما لم تعودي لفترة كنت حينها خائفةً من أنّك ستتوقفين على قضبان سكّة القطار

Senin gerçek olamayacak kadar iyi olduğuna ve benim senin gibi bu kadar iyi, güzel ve sevgili birini hak etmediğimden korkuyordum ama en sevdiğim insanlarla çevrili haldeyiz ve senin karın olmaktan çok gurur duyuyorum.
لقد كنتُ خائفةً لأنك أكثر صدقاً وطيبةً وأنني قد لا أستحق شخصاً مثلك طاهر للغاية، و رائع، و أكثر عطفاً

Bir şey söylemekten korkmuyorum, tamam mı? Saklayacak bir şeyim yok.
لستُ خائفةً من البوحِ بأي شيء فليسَ لديَّ ما أخفيه أصلاً

Olmadı anne. korkuyorum çok.
لم يحدث شيء، لقد كنت خائفةً جداً من فعلها

Ve, evet, sil baştan başlamaktan korkmuştum.
ونعم، لقد كنتُ خائفةً من البدء مجدداً، ولم أعرف ماذا أفعل

Ve finali duyurduklarında, muhtemelen kalmaktan çok korkmuştum...
وعندما أعلنوا الإمتحان النهائي كنت خائفةً من الفشل به

Prens için endişelenmiş olsam da size büyük acılar verecek bir şeye sebebiyet verecek diye de korkmuştum.
لقد كنتُ خائفةً من شئ سيحدثُ والذي سيتسبب لكَ بألم شديد، أيضاً الذي سيتسبب بألم كبير لك، أيضاً.

Yüzümdeki tükürüğünü silmekten bile korktum. O tükürüğü gözyaşlarıma karıştı.
كنت خائفةً جدًا من مسح البصاق من وجهي، بالرغم من أنه امتزج مع دموعي.

Seninle konuşmak için gereken cesareti toplamam üç yıl sürdü böyle hissettiğim için çok korktum, bilirsin bir kızı sevmek bana normal hissetmek için nasıl alaycı bir kaltak olabileceğimi öğretti.
استغرق منّي الأمر ثلاث سنوات حتّى تشجّعتُ وتحدّثتُ إليك، وقد كنتُ خائفةً للغاية من شعوري نحوك، تعلمين، أن أغرم بفتاة،

- Seni kaybedeceğimden korktum.
لقد كُنت خائفةً بأنني قد فقدتكَ. ليس حتى الأن.

Saat 2:00 olmuştu, kafam çok dolmuştu ve ellerim o kadar çok titriyordu ki eğer çalışmaya devam edersem tüm bu işi yıkmaktan korkuyordum ben de kutuya koydum.
كانت الساعة 2: 00 بعد منتصف الليل ولم تعد لدي أيّة أفكار كانت يداي ترتعشان لدرجة كبيرة كنت خائفةً أن أحطم المشروع كله

Herkes onunla dalga geçecek diye çok korkuyordum.
وكنتُ خائفةً جداً من أن الجميع سيسخرون منه

İşin aslı şu ki sana bundan bahsetmekten korkuyordum çünkü sinirleneceğini biliyordum ve sonrasında muhtemelen vazgeçecektim.
في الحقيقة، كنتُ خائفةً أن أخبركَ بهذا لأنني علمتُ أنك ستنزعج وعندها، على الأغلب، سأتراجع عن الفكرة وأستسلم.

Even if it means turning my back on what I know, artık korkmuyorum.
حتى أن كان الأمر يعنّي انقلابي على تقاليدي، فلم أعد خائفةً بعد الآن،

Böyle davranan bir anneden artık korkmuyorum.
الأم اللتي تتصرف هكذا لم أعد خائفةً منها

Evsiz insanlardan korkmuyorum.
لستُ خائفةً من الأناس المتشرّدين.

Korkum ölümden değil böyle yaşamaktan korkuyorum.
لست خائفةً من الموت خائفة من الحياة بهذه الحالة

Artık hiçbir şeyden korkmuyor.
لم تعّد خائفةً بعد الآن

Depresyona falan da girmedi. Sadece korkuyordu.
‫لم تكن غاضبةً حتى، بل كانت خائفةً وحسب.

Beni asıI korkutan, sonunda idrak ettiğim şey... kendi kocamdan korktuğum gerçeğiydi.
ما أخافني هو أنني أدركتُ أخيراً.. هو أنني أصبحتُ خائفةً من زوجي..

O olaydan ve manstırdan sonra, annem ailemin benden korktuğunu söyledi.
بعد حادثة الدير." هكذا قالت أمي وأن عائلتي أصبحت خائفةً مني

Eğer ondan korkuyorsanız, sizi koruyabiliriz.
إن كنتِ خائفةً منه فيمكننا حمايتكِ.