"خارجى" - Traduction Arabe en Turc

    • dış
        
    • dışarıdan
        
    • Dikkat çekmeyen
        
    Turing ve Belousov'un bulmuş oldukları türden örüntülerin hiç bir dış etki olmaksızın kendi dinamikleriyle ortaya çıkmaları külliyen bir tabuydu. Open Subtitles الفكرة بأن الأنماط التى اكتشفهـا ألان و بوريس تظهر فى اتفاق تـام معـاً بدون أى مؤثر خارجى كانت أمرا شـاذاً للغـايةً
    Hepimiz dış çekim yapmaya gidiyoruz.Hazırlıkları yap. Open Subtitles نعم يا ريس كلنا سنذهب لتصوير خارجى قم بكل التحضيرات
    Ana yapının dış bir virüsten etkilendiği açıkça görülüyor. Open Subtitles ومن الواضح ان معالجنا الرئيسى هوجم من فيرس خارجى
    Nerede olduklarını tam olarak bilemiyorum çünkü dışarıdan bir kaynak sistemime girmeye çalışıyor. Open Subtitles لا أستطيع التأكد من موقعهم لأن مصدر خارجى يقوم بإختراق أنظمتى بنجاح مذهل
    Eğer dışarıdan bir ısı kaynağı getirirsek, dokuya zarar verip test sonuçlarını etkileyebilir. Open Subtitles لو ادخلنا مصدر تسخين خارجى يمكن ان يدمر الانسجه ويؤثر على نتيجه الاختبارات
    Biliyor musunuz, bay Torrance oğlunuz dışarıdan birisini buraya sokmaya çalışıyor bu duruma? Open Subtitles أتعرف يا مستر تورانس ان إبنك يحاول أن يحضر طرف خارجى
    Dikkat çekmeyen bir sağlık kurumunda insanlar üzerinde gizlice deneyler yapmış. Open Subtitles لقد مضى فى تجاربه البشرية بسرية على مريض خارجى
    İstediğin telefonu kullan doktor. dış hat almak için dokuza bas. Open Subtitles استخدم اى هاتف دكتور، فقط اضغط على 9 لتحصل على اتصال خارجى
    Burada arka kapı ve dış merdiven var. Open Subtitles يوجد هنا باب خلفى مفتوح وسلم خارجى
    dış hat almaya çalışıyor. Bir şey yap! Open Subtitles إنه يحاول إستخدام خط خارجى افعلوا شيئا
    Biri bana dış hat bağlayabilir mi, lütfen? Open Subtitles شخص ما يعطينى خط خارجى من فضلكم؟
    Ama şüpheli çok genç, muhtemelen bir dış faktör sebep olmuştur. Open Subtitles على الاغلب حدث نتيجة عامل خارجى
    - dış hatta ihtiyacım var. Open Subtitles -أريد خط خارجى
    dışarıdan dikkatini dağıtacak hiçbir şey kalmayınca en sonunda kendi varlığından keyif alabilmeye başladı. Open Subtitles كان هناك شىءُ مقدّس حول هذا المكانِ ما يزال شارد الذهن بأى مظهر خارجى
    Şimdi, bunu dışarıdan bizi etkileyecek hiçbir şey olmadan yavaştan alabiliriz. Open Subtitles أما الآن,فسوف نتعامل مع الأمر بتمهل تام ولن يكون هناك أى إزعاج خارجى
    En iyi ve parlak adamlarını dışarıdan etkilenmemeleri için 50 yıllığına bir teneke kutuya kapat ve dünyayı değiştirsinler. Open Subtitles ضعى أفضل وأذكى الأشخاص فى علبة مصفحة لخمسين عاماً بدون أى تأثير خارجى وسيغيّرون العالم
    Hastane testi dışarıdan bir genetik laboratuvarına yaptırmış. Open Subtitles المستشفى إستعانت بطبيب بمعمل خارجى لفحص العينة
    Polis sorumluluk almadığına göre, akla gelen tek olasılık dışarıdan bir rakibin işi olduğu. Open Subtitles بما أن الشرطة لم تعلن مسؤوليتها ...فيمكننا أن نستنتج انه من عمل عدو خارجى
    Kişiliğini kaybetme rahatsızlığı kısaca sanki devamlı ve tekrar eder bir şekilde birisinin aklı ve bedenini dışarıdan birisi izliyormuşçasına kendisini kopuk hissetmesiydi. Open Subtitles الإنفصال عن الشخصية و الواقع , بإختصار يعنى دوام أو تكرار الإحساس بالإنفصال عن الواقع كما لو كانت أنت مراقب خارجى للعمليات التى تدور بالعقل أو الجسد
    Dikkat çekmeyen bir sağlık kurumunda insanlar üzerinde gizlice deneyler yapmış. Open Subtitles لقد مضى فى تجاربه البشرية بسرية على مريض خارجى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus