"خارج الكنيسة" - Traduction Arabe en Turc

• Kilisenin dışında
• kilise dışında
• kilisenin önünde
• Kilisenin dışından
• Tören odasının
• kilisenin dışına

Kilisenin dışında bir kadın vardı, çok güzeldi, tıpkı senin tarif ettiğin gibi.
كان هنالك إمرأة خارج الكنيسة جميلة جداً كما وصفتها

Charlie 3-0 konuşuyor. Kilisenin dışında ellerinde MP-55 olan koruyucu başlıklı iki adam var.
تشارلي 3-0 , رجلان مع الخوذ خارج الكنيسة

Ajan, umuyorum ki kilise dışında da şüpheli ararsınız. Bunun bir çeşit cadı avına dönüşmesini istemem.
أيّتها العميلة ، أفترض أنّكِ ستجدين المشتبه بهم خارج الكنيسة ، أكره أن أعتقد أنّ هذا كإصطياد الساحرات

O ve ben kilise dışında vakit geçirdik.
أنا وهو قضينا بعض الوقتِ معاً خارج الكنيسة.

Eileen Corrigan, kilisenin önünde bana, Tanrı'nın affına sığınamam dedi.
خارج الكنيسة,قالت لى إلين انها محرومة من رحمة الله

Bunu birileriyle konuşmak istemiş olabilir. Kilisenin dışından biriyle.
لربّما أرادت التحدّث إلى شخص ما عن ذلك شخص من خارج الكنيسة

Tören odasının kapısındayım, içeriden ses geldiği söylendi.
أنا خارج الكنيسة, تلقيت بلاغاً عن ضوضاء.

'Kabul ediyorum' deyip, yan yana yürüyeceğiz kilisenin dışına adımımızı atar atmaz bana her şeyi anlatacaksın.
عندما أقول أقبل نمشي في المذبح ما أن نصبح خارج الكنيسة تخبرني كل شيء

Yakında Kilisenin dışında, içinden çok cemaat olacağını söylemiştim.
قلت بأنه سيكون هناك الكثير من الحجاج خارج الكنيسة عوضاً عن داخلها!

Kilisenin dışında kurtuluş yoktur.
لا خلاص خارج الكنيسة

Kilisenin dışında kalarak kimse kurtulamaz.
لا أحد ينال الخلاص_BAR_ خارج الكنيسة

Söylemiştim, Kilisenin dışında Wakefiled'e benzeyen birini gördüm.
اسمعي , سبق أن أخبرتكِ لقد رأيتُ رجلاً يشبه (ويكفيلد) خارج الكنيسة

Ve Kilisenin dışında kalacaktır.
سيبقى خارج الكنيسة

Bu tam tercümesi ama kilise dışında basitçe "İyi Paskalyalar" demek gibidir.
هذه ترجمة حرفية، ولكن خارج الكنيسة إنّها في الأساس مثل قول "عيد فصح سعيد".

"kilise dışında kurtuluş yoktur"
"' "ليس هناك إنقاذ خارج الكنيسة

Böylece kilise dışında dua ettim.
دعوت خارج الكنيسة

İki gün önce, kilisenin önünde büyük bir kavga ettiler.
لقد خاضا شجاراً فظيعاً خارج الكنيسة قبل يومين.

Kilisenin dışından biriyle konuştum.
لقد تحدثت إلى شخص خارج الكنيسة.

Gerekirse kilisenin dışına da çıkarım.
سأخطو خارج الكنيسة إن لزم الأمر،