Dina ile kendimi bunun dışında tutmayı düşündüm. | Open Subtitles | وقد ظننت اننى يجب ان نظل انا و دينا خارج الموضوع |
Bakın, endişenizi anlıyorum ama bu işin dışında kalın olur mu? | Open Subtitles | اسمعوا ، اقدر اهتمامكم ، اتفقنا؟ ولكن فقط ابقوا خارج الموضوع |
Bu işten uzak kalmak bana ne kadara patlayacak? | Open Subtitles | حسناً حسناً . كم سيكلفني ذلك حتى ابقى خارج الموضوع |
- Frankie'yi bu işe karıştırma. - O ölüyor, Lizzie. | Open Subtitles | ـ دعي فرانكي خارج الموضوع ـ إنه يموت يا ليزي |
Sen Bu işe karışma! Harika bir yıldızın, bir artistin bu kadar zevksiz olması. | Open Subtitles | ابقى أنت خارج الموضوع , تلك النجمة العظيمة و الفنانة يمكن لها أن تتحول لشيء لا يمت للفن بصلة |
olayın dışında "bizim" kalacağımızı sanıyordum. Onu arayamıyor musun? ! | Open Subtitles | ظننت انــنــا سنظل خارج الموضوع الم تحاول الاتصال بها ؟ |
Anlasana, bu politika, ilaç değil ki, bu yüzden bir iyilik yap da bu konunun dışında kal. | Open Subtitles | وليس طب, لذا افعلى لى خدمة وابقى خارج الموضوع |
konu dışı bir cevap bu. Sana D verirdim! | Open Subtitles | إجابة خارج الموضوع سأعطيكي أقل درجة لو كنتي في امتحان |
- buna karışma, ben hallederim. | Open Subtitles | - انتظري دقيقه - ابقى خارج الموضوع , أنا اتعامل معه |
Seni bunun dışında tutmalıydım. Herkesin dediği gibi. | Open Subtitles | كان يجب ان ابقيك خارج الموضوع كما قال الجميع |
Buraya geldiğin için seni takdir ediyorum, Dean kendi iyiliğin için bunun dışında kal... | Open Subtitles | أنني أقدر لك قدومك إلى هنا دين. ولكن أبقى خارج الموضوع. لمصلحتك أنت. |
- hepsi doğru olsaydı. - O aileyi bunun dışında bırak. | Open Subtitles | ــ إذا كانوا على ما يرام ــ دع تلك العائلة خارج الموضوع |
Belki, sizi bu işin dışında tutabiliriz. | Open Subtitles | ربّما هناك طريقة لإبقاء إسمك خارج الموضوع. |
İstediğinizi yapın, ama beni bu işin dışında bırakın. | Open Subtitles | افعلي ما شئتِ، لكن إتركيني خارج الموضوع. |
Hayır, benim amacım tamamen bu işin dışında kalmaktı. | Open Subtitles | لا كل مقصدى أنى أريد البقاء خارج الموضوع بكامله |
Ve düşündüm ki onları saptırmanın en iyi yolu, sizi ve o şeyi bu işten uzak tutup, hiç kimseyi suçlayıcı bir şey göstermeyen bir şeyi araya getirmek. | Open Subtitles | و أعتقد بان الحل الوحيد هو إخراج الشريط بحيث لا يتضمّن أي شيء ,يجرّم أحداً يبقيكم أنتم و ذلك الشيء خارج الموضوع |
Tavsiyeme uy ve hayatında bir kez olsun bu işten uzak dur. | Open Subtitles | لذلك ولمرة واحدة في حياتك، أنصحك بشدة أن تبقي خارج الموضوع. |
Kızımı bu işe karıştırma! Neden onun bahsini açtın ki? | Open Subtitles | دعي ابنتي خارج الموضوع لماذا تقحميها به ؟ |
Kızımın okul harcını borçlu olabilirim ama onu bu işe karıştırma. | Open Subtitles | لقد سلكت هذا الطريق ، بسبب الأمور التي اخبرت ابنتي بها ، قلت لها ان لدي مشاكل ، ولم تتركها خارج الموضوع |
Sen Bu işe karışma Kardeşine zor bir döneminde yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنت أبق خارج الموضوع أنا هنا لمساعدة اخاك في وقت صعب جدا عليه |
Ben kahraman gibi davranacağım, herkesin kurtarıcı yüzü olacağım senin de adın olayın dışında kalacak. | Open Subtitles | ادعيت أن أكون البطل الكلّ حفظ ماء وجهه واسمك بقي خارج الموضوع |
Anlasana, bu politika, ilaç değil ki, bu yüzden bir iyilik yap da bu konunun dışında kal. | Open Subtitles | وليس طب, لذا افعلى لى خدمة وابقى خارج الموضوع |
Geçmişimizdeki şeyler konu dışı. | Open Subtitles | كلّ شيء متعلّق بالماضي خارج الموضوع الآن. |
- Sakın buna karışma. | Open Subtitles | هذا ليس عدلا أنت إبقي خارج الموضوع |
Ama bir sürü arkadaşım var, yani işleri garip hale getireceksen, ben yokum. | Open Subtitles | , لكنني أملك العديد من الأصدقاء وإن بدأت بالتصرف بغرابة, فإعتبرني خارج الموضوع |
Bana kalsa, onu Bundan uzak tutardım. Peki ya onlar? | Open Subtitles | سيكون خارج الموضوع لو أنني أستطيع المساعدة |
Bir kaynağımın bana söylediğine göre eğer ne olduğunu kabul edip, idamını durdurmakla ilgili yaptıklarını bırakırsan, oğlun bunların dışında kalacakmış. | Open Subtitles | مصادري تخبرني أنه إن تقبلت ما حدث و توقفت عن الصراع ضد الإعدام فسيكون ابنك خارج الموضوع |