"خارج هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • Dışarıda
        
    • dışarı
        
    • Buradan
        
    • Gidiyorum
        
    Dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var. Open Subtitles في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه
    Böyle Dışarıda olmak, Televizyonsuz yada dergisiz... insanların 500 yıl önce nasıl hissettiklerini anlamamı sağladı. Open Subtitles أنْ يَكُونَ خارج هنا مثل هذا، بدون أيّ تلفزيون، أَو مجلات يَجْعلونَني أُدركُ كَمْ ناس قبل 500 سنةً لا بدَّ وأنْ شَعرَ.
    Ama Dışarıda bizim gibi insanlara eziyet eden zalim bir dünya var. Open Subtitles ولكن خارج هنا يوجد عالم قاسي مليئ بالأشخاص الذين يضطهدون نوعنا
    Kapıyı azıcık aralayacağım, oradan dışarı yapacaksın. Open Subtitles حسنا، تبدو. نحن ذاهبون لفتح هذا بابجوست قليلا الكراك، حسنا؟ كنت تبول الحق خارج هنا.
    Beni bu yüzden mi dışarı sürükledin? Open Subtitles هَلْ بأنّه؟ ذلك الذي سَحبتَني خارج هنا ل؟
    Bu insanların onu Buradan götürmene izin vermeyeceğini görmüyor musun? Open Subtitles الا ترى ان هؤلاء الاشخاص لن يتركوك تاخده خارج هنا
    İkiniz nasıl iğrenç bir oyun, oynuyorsunuz bilmiyorum ama ben Gidiyorum. Open Subtitles أنا لا أعلم أيّ نوع من الألعاب المريضة التي تلعباها انتما الاثنان ولكنني خارج هنا
    - Seninle Dışarıda konuşmak istiyorum. Open Subtitles أنا أود أن أتكلم معك خارج هنا.
    Seni Dışarıda koruyamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ حِمايتك خارج هنا.
    Kötü bir davranışla Dışarıda olamazsınız. Open Subtitles مع طبع سيء أنت لا يمكن أن تكون خارج هنا
    Hayatım, Dışarıda tek başına ne arıyorsun? Open Subtitles يا، حبيب، الذي تَعْملُ خارج هنا لوحدك؟ الله المقدّس!
    Ve doktorum buna bakarak ve vooov Bill sana burada Dışarıda muthiş Kaliforniya'da havanın hergün ılık olduğu, akşam saat 6'da koşabildiğin için burada yaşama konusunda karar vermemeni öneririm. TED وينظر لذلك ويقول، "يا بيل، أقترح أنك ربما لم تقرر، لأنك فقط خارج هنا في كاليفورنيا الجميلة، والجو دافئ كل يوم بحيث أنك تخرج وتجري في السادسة مساء.
    Woodward, benimle gelin, size Dışarıda ihtiyacım var. Open Subtitles تعال أَحتاجك خارج هنا
    Dışarıda yanlız başına çok fazla zaman harcaman... insanlığını kaybetmeni gerektirmez. Open Subtitles [تنهدات] تَقْضي كثيراً وقت خارج هنا لوحده... تَنتهي بفَقْد إنسانيتِكَ.
    Dışarıda ayılar mı var. Open Subtitles هناك دببة خارج هنا.
    Dışarıda ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تعمل خارج هنا
    Buradan dışarı hiç bir şey çıkamaz, değil mi? Open Subtitles لا شيئ في أيّ وقت يتهرّب خارج هنا, أليس كذلك هو
    Biri aceleyle dışarı kaçtı galiba. Open Subtitles إنسلَّ شخص ما بالتأكيد خارج هنا بسرعة.
    Onu ve arkadaşlarını dışarı çıkarmanızı istiyorum. Open Subtitles أُريدُه وأصدقائه خارج هنا الآن.
    Evet, bizi güpegündüz Buradan postalamak istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles نعم، تودين ان نقود خارج هنا في وضح النهار، صحيح؟
    Bak, Holmes izin verseydi, hemen yarın Buradan naklimi isterdim. Open Subtitles اسمع، لو ان هولمز يمكن ان يتركني لنقلت خارج هنا غدا
    - Evlat, o kamyonetini götür Buradan! - Gidiyorum! Open Subtitles - بنت، يَحْصلُ على تلك شاحنةِ السحبِ خارج هنا!
    Pekala, Gidiyorum. Gittim bile. Open Subtitles اوكي، انا ماشي أَنا خارج هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus