| Efendi Miles'ın Quint'le beraber olmasında Yanlış olan birşey yoktu ama. | Open Subtitles | لكن مكانش هناك شيءُ خاطئُ في إرادة مايلزِ انة يكُونُ مَع كوينت. |
| Bu birinin zevkinin doğru diğerinin Yanlış olduğunu göstermez. | Open Subtitles | هو لا يَعْني بأنّ واحد صحيحُ والآخرون خاطئُ. |
| Bence yaşlı göründükleri için insanların işten kovulması Yanlış, -öyle mi? | Open Subtitles | هو خاطئُ لطَرْد شخص ما لأن يَبْدونَ كبار السنَ جداً. |
| Aksini düşünenler yanılıyor. | Open Subtitles | وأي واحد يَعتقدُ ما عدا ذلك فهو خاطئُ. |
| Harris'in dediklerini duydum, o yanılıyor. | Open Subtitles | سَمعتُ ما الذي قالَة هاريس ، وهو خاطئُ. |
| Kablolu yayını aramanız iyi olur... çünkü yanıltıcı reklama girer. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت يَجِبُ أَنْ إدعُهم ' سبب، تَعْرفُ... ذلك إعلان خاطئُ. |
| Bence yanıltıcı reklam yapmışlar. | Open Subtitles | أَعتقدُ ذلك إعلان خاطئُ. |
| Tamamen kozmetik sebeblerden dolayı olursa Yanlış olurdu. | Open Subtitles | هو خاطئُ إذا هو مُستَنَدُ فقط على مستحضراتِ التجميل. |
| . Bir kadının telefon numarasını almanın nesi Yanlış? | Open Subtitles | الذي خاطئُ حول مُحَاوَلَة للحُصُول على عددِها؟ |
| Senin ona bunu yapman için Yanlış ne yaptı? | Open Subtitles | الذي عَمِلَ هو يَعمَلُ خاطئُ بأنَّ ك هَلْ هذا إليه؟ |
| Forman ve Oğlu 'nun reklamını kabul ettiğimde , yarı çıplak kadınların arabaların önünde durduğu resimlerden haberim yoktu, ki bu, Yanlış,Yanlış, arabalar fazla ısınıyor. | Open Subtitles | نِساءِ شبه متعرياتِ تَفحيج أعمدةِ التدوير، أَيّ خاطئُ خاطئُ، لأن السيارات تُصبحُ حارةَ جداً. |
| Efsane, çoğunluğun Yanlış olduğuna inandığı bir hikayedir. | Open Subtitles | أي أسطورة فكرةُ تلك، بينما إعتقدَ على نحو واسع، خاطئُ. |
| Bu çok Yanlış bir şey. | Open Subtitles | ذلك خاطئُ على العديد من المستويات المختلفة. |
| Aksini düşünenler yanılıyor. | Open Subtitles | وأي واحد يَعتقدُ ما عدا ذلك فهو خاطئُ. |
| Harris'in dediklerini duydum, o yanılıyor. | Open Subtitles | سَمعتُ ما الذي قالَة هاريس ، وهو خاطئُ. |
| Niles yanılıyor. | Open Subtitles | هو خاطئُ. |