Yani, Bay Edelstein'ın evlenmek üzere nişanlı olmadığını mı iddia ediyorsunuz? | Open Subtitles | لذا انتم تدعون ان السيد ادلشتاين لم يكن خاطب وعلى وشك الزواج |
Hem zaten sen nişanlı olduğunu evleneceğini söyledin. | Open Subtitles | وعلى أي حال، أخبرتني بأنك خاطب وسوف تتزوج. |
Tamamen nişanlıyım. Bu yüzden onları artık yollamamalısın. | Open Subtitles | أنا خاطب بكل تأكيد الآن لذا ينبغي ألا ترسلي مجدداً |
Bir nişanlın var. Demek nişanlısın. | Open Subtitles | ويلاه ، أنت لديك خطيبة، إذاً، أنت خاطب |
Efendimiz İsa, haça gerildiğinde... yanında asılı olan hırsıza seslendi: | Open Subtitles | سيدنا المسيح حين كان مصلوباً خاطب اللص الذي كان معلقاً بجانبه |
O zamandan beri isteyen herkes talip olabilir. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين,يستطيع أي رجل يتقدم بصفته خاطب |
Yeryüzündeki en ateşli kızla nişanlandım. | Open Subtitles | أنا خاطب لأجمل فتاة على الكوكب |
nişanlı olmak ne kadar uzakta olduğunu görebilmek için bir test gibidir. | Open Subtitles | انت تعلم , كونك خاطب أشبه ان هذا مجرد إختبار لمعرفة إن كنت تستطيع الوصول الى هذا الحد, تعلم |
O zaten nişanlı. Uzun zaman önce nişanlanmıştı. | Open Subtitles | انه خاطب اصلاً منذ فترة طويلة جداً |
Ve nişanlı olduğumu söylemiştim fakat bilirsiniz, söylenir böyle şeyler arada. | Open Subtitles | وأعلم أنني قلت بأنني خاطب... لكن, ما هو إلا شيء يُقال وحسب... |
- Sen nişanlı değil miydin? - Evet, öyle. | Open Subtitles | ـ لقد اعتقدت أنك خاطب ـ نعم، أنا كذلك |
Ama sorun şu, ben nişanlı sayılırım. | Open Subtitles | لكن الأمر هو أنني تقريباً خاطب الآن |
Ben seçimlerde adaylığını koymuş biriyle nişanlıyım. | Open Subtitles | أنا خاطب سياسية التي في الوقت الحالي تسعى لمنصب. |
Şey, Rita, Ben senin kız kardeşinle nişanlıyım... | Open Subtitles | ولكن المشكلة يا ريتا انني خاطب... .. اختك |
Evet doğru, birisiyle nişanlıyım ama başka bir bayanla, Bayan Schlegel ile değil. | Open Subtitles | صحيح إنني خاطب على وشك الزواج، لكن لسيدة الآخرى وليس الآنسة (شليغل). |
Çünkü sen gerçekten nişanlısın. | Open Subtitles | لأنك في الحقيقة, خاطب. |
Turk, sen nişanlısın. Yani bu büyük bir bağlılık. | Open Subtitles | (تيرك)، أنت خاطب وهذا التزام كبير |
Yaklaşık bir saat önce Başkan iletişimin en kolay ve güvenilir yolu olan ulusal kısa dalga radyo yayını ile ulusa seslendi. | Open Subtitles | لقد خاطب الرئيس أمته قبل ساعة عبر راديو قصير التردد حيث سرعان ما أصبح تصريحه هو الإتصال الوحيد الموثوق به |
Çok daha iyi bir zamanda çıkan başka bir talip bulmandan çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك وجدتِ خاطب آخر شخصًا يأتي في وقت أفضل |
nişanlandım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا خاطب, شكراً لكِ. |
Her hafta bir damat adayı getirme anlaşmamıza sadık kalarak. | Open Subtitles | تمشياً مع اتفاقنا بأن أوفر خاطب جديد كل أسبوع. |
Ve sonra nişanlarsın. | Open Subtitles | وبعدها انت خاطب. |
Çok yazık ki, Nişanlandın. | Open Subtitles | من المؤسف أنك خاطب |
Bazı kültürlerde onunla nişanlanmak zorunda kalırdın. | Open Subtitles | في بعض الثقافات يجب ان تكون خاطب |