"خاطف" - Traduction Arabe en Turc

• kaçıran
• ani
• Sökücü
• kaçırıcı
• kapkaççı
• gaspçısının

Ama aferin, hırsız olan ve insan kaçıran biriyle ilişkidesin.
لكن من الجيد لكِ المضي قدماً, ومواعدة خاطف ولص.

Dengesiz yetersiz bir ifade katil ve adam kaçıran desek.
مضطرب العقل تعبير لطيف حاولي أن تقولي قاتل، خاطف

Özellikle de şu an, Alison'ı kaçıran serbestken.
بالاخص ليس الآن, عندما يكون خاطف اليسون مازال بالخارج.

Yani, kendini savunabilen yüksek riskli bir kurbana karşı olay anında bulunan bir silahla gerçekleştirilmiş... ..ani bir saldırıdan bahsediyoruz.
اذا نحن نتحدث عن هجوم خاطف مع ضحية ذات خطورة عالية شخص قادر على الدفاع عن نفسه بوجود سلاح تم التقاطه فى موقع الجريمة

- Merkezi sinir sisteminde ani kapanmaya neden olur.
مما أدّى لتعطّل خاطف للنظام العصبي المركزيّ.

Sadece sizden biraz daha şey öğrenmek istiyorum, Hayat Sökücü.
أريد التعلّم أكثر فحسب منك، يا "خاطف الحياة".

Silvio Haratz, Brezilya doğumlu kaçırıcı dünyanın KR noktalarında çalışıyor.
(سيلفيو هاراتز) خاطف برازيلي يعمل في أهم مناطق (كي آند آر)حول العالم

-Pekala, ben de kapkaççı olacağım.
اوكي، وأنا سَأكُونُ السّيدَ خاطف المحفظة.

Araba gaspçısının bilgileri mi?
هل هذه معلومات خاطف السيارة ؟ أجل

Suç işlemedin ama sende çocuk kaçıran tipi var ben de seni sorgulamak için karakola götüreceğim.
أنت لم ترتكب جريمه لكنك تطايق موافات خاطف الطفل وأنا أخذك للاستجواب

Polisin elinde, çocuğu kaçıran kişiyle ya da nasıl döndüğüyle ilgili bir ipucu olmasa da ailesi oğullarına kavuştukları için çok mutlu.
"ورغم أنّ الشرطة لا تملك دليلاً على خاطف الصبيّ" "أو كيف أعيد، إلاّ أنّ عائلته مسرورة بعودته"

Hiç kaçıran kişinin kaçırdığının modunun iyi olup olmadığına baktığını gördün mü sen?
هل رأيت خاطف يراعي مزاج ضحيته من قبل ؟

Biraz önce sana adam kaçıran ve suçlu dediğim için...
أنا آسف بشأن ما قلته حول إنّك رجل خاطف

- Çocukları kaçıran Billy'le?
ـ في ثروة الحرب ـ " بيلي " خاطف الأطفال ؟

Belki de Angela'yı kaçıran başkasıydı.
ربما كان خاطف أنجيلا شخصا آخر.

Alnından ani darbe almış, sonra bıçaklanıp boğazı kesilmiş.
يبدوا أنها ضربت بشكل خاطف على جبهتها ثم قام المشتبه بطعنها قبل نحر عنقها ولم يكتف بذلك

ani hızlı bir hareket, onun için ebedi bir kabus olacak.
... فعل خاطف وسريع سيأتيه في لحظة ليصبح كابوس أبدي بالنسبة له

ani saldırıya uğramışa benziyor.
هذا كما لو انها تعرضت لهجوم خاطف

Acımasız, Duygusuz, Demir Eller, Hayat Sökücü.
(الدمّ البارد)، (القاسية)، (الأيدي الحديدية)، (خاطف الحياة).

Hayat Sökücü, gidip sizin için birşeyler yapayım.
ماذا عنّي؟ (خاطف الحياة)، سأعود وأصنع لكَ بعضها.

Seri adam kaçırıcı çıktı.
اتضح أنه خاطف

- Pekala, ben de kapkaççı olacağım.
اوكي، وأنا سَأكُونُ السّيدَ خاطف المحفظة.

Araba gaspçısının hikayesi doğruymuş.
قصة خاطف السيارة صحيحة