"خالتها" - Traduction Arabe en Turc

• teyzesi
• teyzesine
• teyzesinin
• Teyzesini
• Halası
• halasının
• teyzesisin
• Halasını
• Halasına

Jing-Mei, teyzesi An-mei’nin evindeki Çin dominosu masasının doğu köşesinde isteksizce yerini alıyor.
في منزل خالتها آن ماي، بتردد تأخذ جينغ ماي مقعدها في الزاوية الشرقية على طاولة ماجونغ.

Ailesini kaybettikten kısa bir süre sonra teyzesi onu bize getirmişti.
لقد جلبتها خالتها إلينا بعد وفاة أبواها مباشرة

Sonra teyzesi gelip, yazı geçirmek için New England'a götürdü onu.
ثم جاءت خالتها و أخذتها إلى إنجلترا الجديدة لقضاء الصيف

Size, yani Mary'nin Yeni Zelanda'daki teyzesine gönderilmişti.
أجل ، الرساله أرسلت أليك خالتها فى نيوزيلاندا

teyzesinin onu manastıra göndermek istediğine dair şeyler duymuştum.
حسناً ، يبدو أننى أتذكر شئ قد قيل عن رغبة خالتها لوضعها فى الدير

Canından çok sevdiği Teyzesini yaraladığı için kendisini sorumlu hissediyor.
تشعر بالمسؤليه عن إصابة خالتها التي تحبها

teyzesi ile New England'a gitti dediniz.
لقد قلت أنها قد ذهبت إلى انجلترا الجديدة مع خالتها

Ama teyzesi onu iş yapsın diye Bombay'a göndermek istiyor.
لكن خالتها تريد ان ترسمها الى مومباي للعمل.

Ve teyzesi zor günler geçirdiğinden, küçük Jane Fairfax'in hayatı asla eskisi gibi olmadı.
وحياة الصغرة جاين فايرفاكس لم تعد كما كانت عندما تأزمت أحوال خالتها

teyzesi ne derse onu yapar.
إنها سوف تفعل ماتقول لها خالتها مهما كان.

teyzesi, Fort Wayne yakınlarında oturuyor.
عمتها او خالتها والتي تسكن في فورت وايان

Geçen gün üşütük Winifred teyzesi hakkında saatlerce, ciddiyim, saatlerce konuştuk.
اللية الماضية أتحدث مع خالتها باتي وينفيرد

Bir araba kazasında öldü ve ardından iki gün sonra teyzesi temizlemek için kızın evine gider ve şu işe bakın ki Misty Mountains hayatta ve iyidir.
نعم، لقد ماتت بحادث سيارة وبعدها بيومين دخلت خالتها بيتها لتنظّف المكان

- Hayır. Geçen yıl teyzesine bakıyordu.
لقد كانت متغيبة بالعام الماضي ترعى خالتها.

Ama Alicia nın teyzesine göre onlar katliamdan sonra çok kısa bir süre berabermişler katliamdan sonra çok kısa bir süre berabermişler... büyüdüklerinde ayrı yollara gitmişler
لكن كما تقول خالتها لقد بقوا على تواصل لفترة بسيطة بعد المجزرة وفيما يكبرون كل منهم ذهب في طريقه

teyzesinin kollarında çok tatlı görünüyor.
تبدو بالغة الجمال بين ذراعي خالتها.

teyzesinin ölmesi başına gelen en iyi şey.
موت خالتها هو أفضل شيء حدث لك

Lana Metropolis'te, Nell Teyzesini ziyaret ediyor.
(لانا) في (ميتروبوليس) (تزور خالتها (نيل

Halası için orda olacağına dair, Amy'ye söz verdim.
لد وعدت آمي انك ستكون هناك من اجل خالتها

Rhea halasının yanına gidecek, onun adresini biliyor.
ريها ستذهب عند خالتها إنها تعرف العنوان

Aslında teyzesisin.
خالتها في الواقع.

Hanımım Halasını ziyarete gitmiş ve muhtemelen bugün dönmeyecekmiş. - Halasına mı gitmiş? - Evet.
لقد تم اخباري بأن حضرتها ذهبت لزيارة خالتها