Ben sizlere, kendi ellerimle pişirdiğim yumurtalı küp limonlar yapmıştım. | Open Subtitles | وصنعت لكم كعك الليمون هذا الذي خبزته بيدي هذه |
Sanıvım sana pişirdiğim muzlu ekmeği yakmak için evken geldin. | Open Subtitles | أظن انك وصلت إلى هنا باكرا لكي تستهلكي الخبز بالموز الذي خبزته لأجلك |
Sana pişirdiğim muzlu ekmeği beğenmedin mi? | Open Subtitles | ألم يعجبك خبز الموز الذي خبزته لك ؟ |
Hanımlarımdan biri günah çıkarırken, evinde pişirdim. | Open Subtitles | لقد خبزته في منزل سيدتي بينما كانت تعترف بخطاياها |
Kendim pişirdim. | Open Subtitles | خبزته بنفسى. |