"خبزي" - Traduction Arabe en Turc

• ekmeğimi
• Ekmeğim
• ekmek
• tostumdan
• tostumu
• ekmeğime

ekmeğimi ısıtılmış istiyorum diye daha ne kadar söylemem gerek?
كم مرة علي أن أقول بأني أريد خبزي محمص ؟

Ben de, ödüllü peynirli ekmeğimi getireceğim.
وانا سأجلب خبزي الذي فاز بجائزة المرتبة الثانية

Ve ayrıca dövüşseydik, benim sarımsaklı ekmeğimi ve peçetelerimle başa çıkamazdın.
و بالأضافة , إن تقاتلنا مستحيل أنك ستتحمل خبزي الثوم و منديلي

Sürekli de kızarmış Ekmeğim kayboldu!
حذاء هنا ! ثم استمر خبزي المٌحمص بالإختفاء

Ekmeğim için buraya bağlıyım.
أنا مقيّد إلى خبزي.

Ama onların kullandığı ekmek susamlı, benimkiler ise sade.
لكنهم يستعملون الخبز بالسمسم ولا سمسم في خبزي

Baba! Fransız tostumdan yemeden mi gideceksin?
أبي، ألن تتناول بعضاً من خبزي الفرنسي؟

Tanrıdan sık sık günlük ekmeğimi vermesini istiyorum.
أنا عادة أسأل الرب أن يمنحني خبزي اليومي

İster ölü olsun, isterse diri kemiklerini ufalayıp yapacağım ekmeğimi.
"أهو بين الأحياء أم الموتى" "سأطحن عظامه لأعدّ بها خبزي"

Yumurtalı ekmeğimi savunduğun için teşekkürler.
أشكرك للدفاع عن خبزي الفرنسي المحمص،

Tanrı, bütün evrene hükmeden, benim ekmeğimi mi istiyor?"
الله الذي يملك الكون بأسره يحتاج الى خبزي !

ekmeğimi ve tereyağımı aşırdın.
. لقد خطفت خبزي وزبدتي

Sen benim ekmeğimi ve balımı çaldın.
وما زلت تريد خبزي وعسلي

Bütün ekmeğimi krala verdim.
لقد اعطيت كل خبزي للملك

Hanımefendi, benim Ekmeğim iyidir.
سيدتي، خبزي جيد.

Ölü ya da diri olsun kemiklerini Ekmeğim yapmak için ufalayacağım."
أكان حياً أو ميتاً... سأطحن عظامه... لأصنع خبزي"

Defol evlat, ekmek yapmak için kemiklerini un ufak etmeden.
ابتعد يافتى قبل أن أطحن عظامك لأصنع خبزي

Bir sonraki ekmek kırıntım nerede?
حيث خبزي فتات القادم؟

Bu lanet şey, her seferinde tostumu yakıyor.
مرحبا، هذا الشيء يقوم بحرق خبزي كل مره

ekmeğime yağ sürmeme bile izin vermiyor.
هي لا تسمح لي بوضع الزبدة على خبزي