Hapisten çıktıktan sonra onun intikamını alacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت اتخيل انك ستنتقم بمجرد خروجك من السجن |
Hapisten çıktıktan sonra sana eski işini verirler mi? | Open Subtitles | هل تعتقد انة بعد خروجك من السجن سوف يسمحون لك بالعودة الي وظيفتك القديمة؟ |
Hastaneden çıktıktan hemen sonra birbirimizi görmüştük. | Open Subtitles | ما الذي تتحدث عنه ؟ لقد شاهدتك فور خروجك من المستشفى |
Dört gün önce yaktılar onu. Sen hapisten çıktığın gün. | Open Subtitles | قاموا بإحراقه قبل أربعة أيام، نفس وقت خروجك من السجن. |
Biraz daha canlı tutarsan kendine buradan çıkış bileti alabilirsin. | Open Subtitles | إذا أبقيته علي قيد الحياة لفترة أطول ربما سيكون تذكرة خروجك من هنا |
Taburcu olunca okula geri dön. | Open Subtitles | يمكنكِ العودة الى المدرسة عند خروجك من المستشفى |
Sen üniversiteden çıkalı kaç sene oldu? | Open Subtitles | كم عدد السنوات التي مرّت منذ خروجك من الكلية |
Parayı sen hapisten çıktığında vermişti. Şimdi şansı yaver gitmiyor. | Open Subtitles | أعارك ذلك المبلغ بعد خروجك من السجن مباشرة، والآن يمرّ بضائقة. |
Hastaneden çıktıktan sonra hiçbirini teşhis edememiştin. | Open Subtitles | لا و لم تتمكن من التعرف على اي منهم بعد خروجك من المشفى |
Hakkında şahitlik yapan iki tanık... sen hapisten çıktıktan iki hafta sonra ölü bulundu. | Open Subtitles | فالشاهدان الّلذان شهدا ضدك . ماتا بعد أسبوعين من خروجك من السجن |
İçeriden çıktıktan sonra olması gerekir, değil mi? | Open Subtitles | كان يتعين عليك القيام بها بعد خروجك من السجن، أليس كذلك؟ |
Yapman gereken... Cezaevinden çıktıktan sonra hayatının nasıl olacağını düşünmelisin... | Open Subtitles | أخذ بعين الإعتبار الحياة التي ستحظى بها بمجرد خروجك من السجن |
Ama bunu düşünebilmem için bu kapıdan çıktıktan sonra, limana gideceğine bir feribota binip Belfast'a gideceğinden emin olmalıyım. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لي حتى مجرد النظر فيك يجب أن اتأكد منك بعد خروجك من هنا يجب أن تذهب إلى الميناء |
O da "hayır, ama hapisten çıktıktan sonra bir işin olacağını garanti edebilirim" dedi. | Open Subtitles | فقالت: "لا، لكن بعد خروجك من السجن "سيظل لديك عمل |
Peki buradan çıktıktan sonra nereye gideceksin? | Open Subtitles | مالذي ستفعلينه بعد خروجك من هنا؟ |
Ve buradan çıktıktan sonra benimle kalacaksın. | Open Subtitles | و عند خروجك من هنا ستعيش معي |
Yüzündeki ifadeyi gördüm o odadan çıktığın anda. | Open Subtitles | لقد رأيت النظرة المرتسمة على وجهك لحظة خروجك من تلك الغرفة. |
Ama o kafesten çıktığın gün işine, evliliğine ya da seni o kutuya hapseden her neyse ona elveda dersin. | Open Subtitles | لكن يوم خروجك من ذلك القفص، قل الوداع لوظيفتك، زواجك أو مهما يكن ما يحبسك، |
Odadan çıktığın an yine seninle alay edecekler, Jerry. | Open Subtitles | "سيبدأ الجميع في السخرية منك بمجرد خروجك من الغرفة يا "جيري |
Kitabın buradan çıkış biletin olmayacak. | Open Subtitles | كتابك لن يصبح تذكرة خروجك من الشركة |
çıkış planı senin ön kapıdan yürüyüp gitmen üzerine kurulu. | Open Subtitles | خطة الخروج حول . خروجك من الباب الأمامي |
Taburcu olunca okula geri dön. | Open Subtitles | يمكنكِ العودة الى المدرسة عند خروجك من المستشفى |
Taburcu olman için günlük olarak ilerlemeyi izleyeceğiz. | Open Subtitles | خروجك من المشفى لابد أن يتبعه جلسات يومية لمتابعة تحسن صحتك |
Daha zindandan çıkalı bir gün bile olmadı ama işe yaramaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لم يمرّ يوم على خروجك من الحديقة، وها أنت تثبت فائدتك. |
Merakımdan soruyorum, buradan çıktığında nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | سؤال بدافع الفضول، إلى أين تذهبين بعد خروجك من هنا؟ |