Yani, kötü çünkü artık onun yanında olmayacak, ama iyi çünkü o bazı şeyleri bıraktı | Open Subtitles | أعنى, خسارة أن تركها و لكن شيء جيد أن ترك شيء منه |
Zengin ve ünlü oluşunun genetiğini değiştirmeye yaramaması çok kötü. | Open Subtitles | خسارة أن ثراءك و شهرتك لا يغيران من جيناتك |
Bu kadar insanın artık var olmayan bir adamı görmek için gelmesi çok kötü. | Open Subtitles | مبهر جداً خسارة أن هؤلاء الناس أتوا لرؤية رجل لم يعد له وجود |
Bu arayı hükümetten çalmak için yıllarımı harcadım. Geri vermek kötü olurdu. | Open Subtitles | قضيت سنوات أسرق هذا المال من الحكومة ستكون خسارة أن أسلمه لهم هكذا فحسب |
Böyle bir yeteneği harcamak çok kötü. | Open Subtitles | خسارة أن تذهب كل تلك الموهبة هباءً |
Bir kız arkadaşının olması ne kötü. | Open Subtitles | خسارة أن لديك صديقة |