Kavga çıkacağından korktum o yüzden gitmek istedim. Hepsi bu. | Open Subtitles | خشيتُ أن تندلع مشاجرة، فهربنا، هذا هو كلّ ما حدث |
Diğerleri gibi denyo çıkmandan öyle korktum ki en büyük denyo ben oldum. | Open Subtitles | أحسبني خشيتُ أن تكون أخرقاً آخر وبذلك أمسي أحمق فتاةٍ على مر الزمان. |
- Onu da çıkartacaktım ama mölemesini duyarlar diye korktum. | Open Subtitles | ''جين''. كنتُ أنوي إخراجها، لكنْ خشيتُ أنْ يسمعوا خوارها. نعم. |
Binayı yakmandan korkuyordum. | Open Subtitles | كانت موقداً صغيراً في الواقع، لكنّي خشيتُ أن تحرقي المبنى. |
Ama biliyordum. Sadece itiraf etmekten korkuyordum. | Open Subtitles | لكنّي كنت أعرف إنّما خشيتُ الاعتراف بذلك |
Kolunu tuttuğumda, çok cesur gözükmüş olmaktan korkmuştum. | Open Subtitles | عندما أخذتُ ذراعك، خشيتُ من أن تظنني جريئة جدا |
Gözyaşları içinde kendinden geçeceğinden korkmuştum, ama hayır. | Open Subtitles | خشيتُ أن تجهشي بالبكاء وتفقدي رباطة جأشكِ، لكن لا |
Öyleydi. Fakat bir Amerikan olarak "ketum" kelimesinin anlamını bilmemenden endişelendim. | Open Subtitles | نعم، صحيح، لكنّي خشيتُ أنّ أمريكيّاً مثلك لن يفهم معنى "رصين" |
Daha erken gelecektim ama rahatsız ederim diye korktum. | Open Subtitles | أردتُ أن آتي قبل ذلك، لكن خشيتُ أن أزعجكم. |
Onu ormanda mı bıraktın? Size anlatırsam, bana inanmayacağınızdan korktum. | Open Subtitles | خشيتُ إن أخبرتكما بهذا فلن تصدقاني مطلقاً |
Kilidini kıracaktım fakat ne ile karşılacağımdan korktum. | Open Subtitles | كنتُ سأكسر القفل ولكنّي خشيتُ ممّا قد أجده |
Kilidini kıracaktım fakat ne ile karşılacağımdan korktum. | Open Subtitles | كنتُ سأكسر القفل ولكنّي خشيتُ ممّا قد أجده |
Sana doğruyu söyleyecektim ama seni üzmekten korktum. | Open Subtitles | كنتُ أنوي إخبارك الحقيقة، لكن خشيتُ أن أخذلكِ. |
Size ulaşmayı çok istedim fakat güvenliğinizi tehlikeye atmaktan korktum. | Open Subtitles | أردتُ التواصل معكِ بشدّة، لكنّي خشيتُ تعريضكِ للخطر. |
Rüyalarımda bile bu andan korkuyordum ve bu anın asla gerçekleşmeyeceğinden. | Open Subtitles | حتّى في أحلامي خشيتُ أنْ أتخيّل هذه اللحظة و خفتُ ألّا تتحقّق أبداً |
Bir daha hiçbir şey yolunda gitmeyecek diye korkuyordum, ta ki sen gelene kadar. | Open Subtitles | خشيتُ أن لا تكون الأمور جيدة مُجدداً لحين قدومك. |
Sert olduğumu düşündüğünü biliyorum, fakat bu aşkın onu yıkacağından korkuyordum. | Open Subtitles | أعلم أنكِ قد تظنينني قاسياً , لكني خشيتُ أن يكسرهُ هذا الحب |
İşin aslını unutup Sarah'ya aşık olacağından korkuyordum. | Open Subtitles | خشيتُ أن تتجاوز الخطوط وتسقط بحبّها |
Bu davaya karşı biraz hassas olacağınızdan korkmuştum açıkçası bu yüzden de bu seferkini sizsiz yapayım dedim. | Open Subtitles | أتعمل على قضيّةٍ بدوني؟ خشيتُ أنّ لديكَ حساسيّات بشأن هذه القضيّة. |
Burada yalnız kalacağım diye çok korkmuştum. | Open Subtitles | خشيتُ أن أموت عانساً وحيدة هنا |
İtiraf etmeliyim ki, her siren sesinde senin için endişelendim. | Open Subtitles | -عليّ أن أعترف، كلّما سمعتُ صفّارة إنذار خشيتُ عليكِ. |