Çok normal. Davayı kendisine tahsis etmiş. Bunu kişisel klasöründe buldum. | Open Subtitles | الأمر أنه خصص الحالة لنفسه وجدتها في ملفه الشخصي |
Bu kaynağı benim acil servis hemşirelerime tahsis edelim yoksa iş bırakmalarına ben de liderlik edeceğim. | Open Subtitles | خصص ذلك المال لعيادة الطوارء ليس فقط سيغادرون المكان انا من سيقودهم |
Phelps davası için tahsis edilen bir deponun bilgilerini çıkarmış. | Open Subtitles | وفقا لسجلاته قام (فورمان) بنسخ مواصفات لمستودع خصص لقضية (فيلبس). |
Önem verdiğin şeylere zaman ayır yoksa ne uğruna savaştığını unutursun. | Open Subtitles | خصص الوقت للأمور التي تكترث لأمرها، وإلا ستنسى لماذا تحارب أصلاً. |
Bir elini dilediğince sallayarak dans etmek için... kendine zaman ayır. | Open Subtitles | خصص وقتاً لترقص وحدك ملوحاً بيدك الأخرى في حرية |
Dedektif şefi birkaç arabasıyı bana tahsis etti. | Open Subtitles | رئيس المحققين خصص بعضاً من سياراتكم لي |
Başkan Bush steroid konusunda eğitim için 15 milyon dolar tahsis etti. | Open Subtitles | ..الرئيس (بوش) خصص 15مليون دولار للتثقيف حول السترويد |
Hayır, o para Asya'ya genişlemek için tahsis edildi ve ben de Walter'ın vizyonuna inanıyorum. | Open Subtitles | ،كلّا , إن ذلك المال خصص للتطوير بآسيا .(وإنني أأؤمن برؤيةِ (والتر |
Hayır, o para Asya'ya genişlemek için tahsis edildi ve ben de Walter'ın vizyonuna inanıyorum. | Open Subtitles | ،كلّا , إن ذلك المال خصص للتطوير بآسيا .(وإنني أأؤمن برؤيةِ (والتر |
Robert'la konuşmaya vakit ayır. | Open Subtitles | (خصص بعض الوقت لمحادثة (روبي |