"خطأ فادحاً" - Traduction Arabe en Turc

• büyük bir hata
• hataymış
• bir hataydı
• Korkunç bir hata
• Büyük hata yapıyorsun

büyük bir hata yaptığımızı bilsek bile savaşmaya ve beklemeye devam ediyoruz.
نستمر في المُشاجرة و الصمود حتى عندما نعرف أننا نفعل خطأ فادحاً

Fikrimi sorarsanız, bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
ويجب أن أخبركم، واعتقد ان هذا كان خطأ فادحاً.

Anlıyorum ama büyük bir hata yapıyorsunuz. 16 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz. Kimseye bir zararı yok.
أفهم ذلك ولكنّكَ تقترف خطأ فادحاً هنا، إنّه فتى في الـ16 لا يأتي أذىً

Bunu senin istediğini biliyorum ama bana onların seni evlat edinmesine izin vermem büyük bir hataymış gibi geliyor.
أعلم ان هذا هو ما أردته, ولكن هذا, هذا فقط يجعلني أشعر وكأنني ارتكبت خطأ فادحاً بالسماح لهم بتبنيك

Aptalca bir hataydı, yaptığım diğer hatalar gibi.
وكان ذلك خطأ فادحاً مثل العديد من الأخطاء التي أقترفتها

Korkunç bir hata yaptım ve sana ihtiyacım var!
لقد ارتكبت خطأ فادحاً وإني بحاجة إليك

Büyük hata yapıyorsun. Bu zamana kadar çalıştığın şeyleri düşün.
انك ترتكب خطأ فادحاً فكر في كل ما عملت لأجله

büyük bir hata yapıyorsun. Onu rahat bırakmalısın.
أنتِ ترتكبين خطأ فادحاً يجب أن تتركيه وحيداً

Ne aldığını bilmiyorum, ama buraya gelmekle büyük bir hata ettin.
لست أدري مالذي كنتي تقومين به لكنك اقترفتي خطأ فادحاً بقدومكي إلى هنا

Bugün epey büyük bir hata yaptığını söylemek için buradayım. Yoksa senin yerine mi park etmişim arabayı?
إنّي هنا لأعلمكِ أنّكِ إقترفتِ خطأ فادحاً.

Lakin bu amaç için yarın yapacağın şey bence büyük bir hata.
ولكن ما تنوين فعله غداً لإنهاء الأمر أعتقد إنه خطأ فادحاً

Yapmamalısınız efendim, bu büyük bir hata olur.
لا يجب عليك ذلك يا سيدتي، سيكون خطأ فادحاً.

Bak tam olarak kim olduğunu biliyorum, ve benim kim olduğumu da çok iyi biliyorum, ve büyük ihtimalle buraya gelmek de büyük bir hata ama belki sen bile kendi kızına zarar vermezsin diye düşündüm.
انظر، أعرف بالضبط من أنت، وأنا أعلم أنك تعرف بالضبط من أنا، وهو على الأرجح خطأ فادحاً قدومي إلى هنا،

büyük bir hata yapmıyor muyuz sence?
هل تعتقد أننا نرتكب خطأ فادحاً ؟

Bana bir saniye izin verin. büyük bir hata yapmak üzeresiniz.
أمهلوني لحظة، أنتم ترتكبون خطأ فادحاً.

Gitmesine izin vererek çok büyük bir hata yaptım.
لقد ارتكبت خطأ فادحاً عندما تركته يذهب

- Eğer öyleyse, büyük bir hata yaptı.
إن كان قد فعل, فإنه ارتكب خطأ فادحاً.

Onu serbest bırakmakla büyük bir hata yaptın.
لقد اقترفت خطأ فادحاً عندما أطلقت سراحه

Belli ki bu büyük bir hataymış.
من الواضح أنّ هذا كان خطأ فادحاً

Seni asla bırakmamalıydım, çok büyük bir hataydı.
ما كان علي تركك مطلقاً كان هذا خطأ فادحاً

Ama çok Korkunç bir hata yaptım.
ولكنّي ارتكبت خطأ فادحاً

Büyük hata yapıyorsun, Gretchen.
كان ذلك خطأ فادحاً يا (غريتشن)