Taht üzerinde hakkı olan ikinci kişi olması onun hatası değil. | Open Subtitles | ليس خطؤها أن تكون التالية في الصف نحو العرش |
Çünkü bu onun hatası. | Open Subtitles | إلى أفضل أصدقائي لأن الأمر كله خطؤها. |
Takma onları. Senin hatan değil. Hayır,onun hatası olduğuna eminim. | Open Subtitles | تجاهليهم ، إنه ليس خطاك - أنا متأكد أنه خطؤها - |
Hey, bu tamamen onun suçu değil. Ona bu fikri ben... | Open Subtitles | إنه لَيسَ خطؤها كلياً أنا الذي شبكتها في... |
Kötü bir anne tarafından yetiştirilmek onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس خطؤها أن التي ربّتها كانت أم سيئة |
Ben onun suçu demedim! | Open Subtitles | -لم أقل أنه خطؤها -إذاً خطأ من؟ |
O dosyalara bakması gerektiğini o yüzden biliyordu. Onun hatasıydı! | Open Subtitles | هكذا علمت ان تبحث عن تلك الملفات, انه خطؤها |
Gördün mü, bu onun hatası değil. | Open Subtitles | أنظر , هذه ليست خطؤها |
onun hatası değil. Bu onun kanında var. | Open Subtitles | ليس هذا خطؤها إنها وراثة |
İşinden kovuldu. onun hatası değildi. | Open Subtitles | لقد فُصلت ، لم يكن خطؤها |
- Biliyorum. onun hatası. | Open Subtitles | -أعلم، إنه كله خطؤها |
- Biliyorum. onun hatası. | Open Subtitles | -أعلم، إنه كله خطؤها |
Ama onun hatası değildi. | Open Subtitles | لم يكن خطؤها |
Bu onun hatası değil. | Open Subtitles | لم يكن خطؤها |
- Hepsi onun suçu. - Hayır değil. | Open Subtitles | انه خطؤها بالكامل - ليس بخطاها - |
Hepsi onun suçu. | Open Subtitles | إنه خطؤها بالكامل |
Ama bunda onun suçu yok. | Open Subtitles | أقصد أن ذلك ليس خطؤها |
Senin hatan değil. onun suçu. | Open Subtitles | هذا ليس خطؤُكِ حتى بل خطؤها . |
Hepsi onun suçu. | Open Subtitles | كل هذا خطؤها. |
onun suçu. | Open Subtitles | لقد كان خطؤها |
Ve o zaman anladım. Onun hatasıydı. | Open Subtitles | وعندها اكتشفت, لقد كان خطؤها |