Evet. Ona kanca takıp, Noel ağacımıza asmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم ، أريد أن أضع بها خطاف وأعلقها في شجرة الكرسمس خاصتي |
Elinde o kanca vardı... ve yüzünde arılar uçuşuyordu. | Open Subtitles | كان هناك خطاف خرج من يده والنحل كان يزحف ويخرج من وجهه |
Uçan cadı numarasına ne dersin? Pencereye atmak için bir kanca kullanırız. - Evet. | Open Subtitles | ماذا عن ملابس الساحرة الطائرة بمرساة و خطاف للتعلق بالنافذة؟ |
Bir tekne kancası buldum ve sadık duct tape ile kancayı destek olarak küreklere yapıştırdım. | TED | و فعلاً وجدت خطاف الزورق و شريط اللحام المتين و قمت بشق خطاف الزورق و إستخدامه كدعامه لألواح التجديف |
Kaptan ben Boss, Bu Corsair'in gerçekten sorunları var. Kuyruk kancasını aşağıya indiremiyor. | Open Subtitles | أيها الكابتن , هذه الطائرة فى مشكلة حقيقية لايستطيع إنزال خطاف الذيل |
Zeminde demir ayakların sabitlendiği bir kanca vardı. Bazen ellerinizi ayak bileklerinizden geçirip o kancaya kelepçelerlerdi. | Open Subtitles | كان هناك خطاف على الأرض وكنت تجثو على ركبتيك ويضع يديك بين قدميك |
Uçan cadı numarasına ne dersin? Pencereye atmak için bir kanca kullanırız. Evet. | Open Subtitles | ماذا عن ملابس الساحرة الطائرة بمرساة و خطاف للتعلق بالنافذة؟ |
Bunu aldım, reklamlarda bunun gerçek kanca olduğu söyleniyordu efsanedekinin aynısı. | Open Subtitles | احضرت هذه,الاعلان قال انها خطاف حقيقي, مباشره من الاسطوره |
Başlangıçta, mızrak atıcısı bir kanca, bir diş ile hazırlanıyordu. | Open Subtitles | قاذف الرماح، في البداية كان مجرد خطاف و أحياناً سن أو قطعة من قرن وعل مثل هذا بمقبض طويل |
Yukarıda kanca tutturacak bir yer yok ve şunlardan birine vurursak, görev sona erer.Burada olduğumuzu anlarlar. | Open Subtitles | لا يوجد مكان لوضع خطاف كلاب على هذا الارتفاع وسوف نصيب واحد من هولاء المهمة انتهت |
En son ormanda elinde bir zımbırtıyla görülmüş, elinin yerinde kanca gibi bir şey varmış. | Open Subtitles | شوهد لأخر مره في الغابه و لديه شيء بدلاً من يده خطاف في المكان اللي يفترض أن تكون يده فيه |
Başı dertte olan bir A-7 Corsair'imiz var. kancası açılmıyor. | Open Subtitles | لدينا طائرة فى مشكلة لايستطيع إنزال خطاف الهبوط |
Bay Et kancası ona yalancı dediğini duyduğunda ne dedi? | Open Subtitles | إذاً ماذا قال السّيدُ خطاف اللحوم عندما دَعوتِه بالكاذب |
Onun yerine, jilet keskinliğinde bir kancası vardı! | Open Subtitles | بدلاً منها، كان لديه خطاف حاد مشحوذ |
" Hook'un kancasını çal." | Open Subtitles | اسرق خطاف هوك باسرع مايمكنك |
Nasıl yanlış takabilirim ki? kancaya takılı. | Open Subtitles | كيف يمكن أن أقوم بهذا الأمر إنها موضوعة على خطاف |
Acaba senin de aklına, Kaptan Hook gelmiyor mu? | Open Subtitles | يجعل المرء يتسائل " إن كان عليه البحث عن " كابتن هوك - رجل يحمل خطاف مكان يده - |
Kendimi büyük bir kancanın ucundaki küçük bir solucan gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بانى دودة صغيرة على خطاف كبير ملعون |
babamın ise başı kesildi ve ahırda bir kancayla asıldı. | Open Subtitles | وأبي قُطع رأسه وعُلق من خطاف في مخزن الغلال |
Eğer bana böyle olta yapmayı öğretirsen ben de sana avlanmayı öğretirim. | Open Subtitles | لو تعلميني كيف اصنع خطاف صيد كهذا .. سوف اعلمك كيف تصطادين |
En sert kancam iyi bir silah olabilirdi. | Open Subtitles | أثقل خطاف معي سيكون سلاحاً جيداً. |
Dirseklerde tendinit. Çengel gibi kıvrılması, dönel kuvvet ve tekrarlanmış asılmadan dolayı yıprandığını gösteriyor. | Open Subtitles | إلتهاب الأوتار في مرفقه، خطاف المعصم يظهر عزم في الدوران بقوة تدويرية و حركة جذب متكرر |
Bizi deniz dibine tutturacak uçları kancalı dev demir kancalar olduklarını tahmin ediyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنهم كانوا أشياء حديدية ثقيلة كبيرة مع خطاف لإحتجازنا في قاع البحر. |
- Balık çengeli mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | ستستخدم خطاف صنارة؟ |
Büyük, lanet bir oltadaki solucan gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بانى دودة صغيرة على خطاف كبير ملعون |