| Sandford için büyük planları olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | هوى بنفسه مطوراً للملكية , قال بإنه كان لديه خططاً كبيرة لإجل ساند فورد |
| Sandford için büyük planları olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | هوى بنفسه مطوراً للملكية, قال بإنه كان لديه خططاً كبيرة لإجل ساند فورد |
| Ama seninle baş başa kalmak istediğim için ona arkadaşlarıyla plan yapmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأن يصنع خططاً أخري لأني أردت أن أحصل عليكي لنفسي. |
| Ülkenin dört bir yanına sahte planlar yerleştirip birini almamız için beklediler. | Open Subtitles | لقد زرعوا خططاً مزيفة في كل أرجاء الدولة وانتظرونا فقط لنأخذ أحدها |
| Erkek arkadaşın için başka planlarım var. Onun hayatta kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | لديّ خططاً أخرى لحبيبكِ، إنّي أريده حيّاً |
| Farkına vardığında bir kişinin planı altı kişinin planı haline gelir. | Open Subtitles | الآن فقط تكون مدركاً له الخطط لواحد تصبح خططاً لستّة |
| Hepsi için planım olduğunu duyunca çok sevineceksiniz. | Open Subtitles | ستكونين مرتاحة لمعرفة أن لدي خططاً لأجلهن جميعاً. |
| İsa aşkına, başka planların vardıysa... keşke bana önceden bir şeyler söyleseydin. | Open Subtitles | يا إلهي , أتعلم لو كان لديك خططاً أخرى كنت أخبرتني |
| Cumartesi gecesi için planın var mı diye merak ediyordum... İzninizle. Özür dilerim. | Open Subtitles | كنتُ اتسائل ، هل لديك خططاً لليلة السبت؟ آسفه |
| Ve her zaman büyük planları vardı, çoğunlukla silahlarla ilgili. | Open Subtitles | وكان لديه دائما خططاً كبيرة اغلبها عن الاسحلة |
| Artık koşum takılmış çocuklar yok. Çünkü yeni bir planları var. | Open Subtitles | إنّهم لا يستعبدون الاطفال بعد الآن لأنّ لديهم خططاً جديدة |
| Bilemiyorum. Başka planları olabilir. | Open Subtitles | لا أعرف ، ربما أن لديه خططاً أخرى |
| Hayat arkadaşına başka bir plan yaptığını söyle, ve iğrenç kıçını vitese koy. | Open Subtitles | أخبر رفيق عمرك أن يجد خططاً أخرى لحياته وأضرب رأسك القذر عرض الحائط يا سحلية |
| Bir yere gitmek için plan yapıyorsun gibi geldi bana. | Open Subtitles | بدا وكأنك تضعين خططاً للذهاب إلى مكان ما |
| Bizim alalım da yaptığımız denizaltı batsın diye plan mı yerleştirmişler oraya? | Open Subtitles | لقد وضعوا.. خططاً لناخذها والتي قد تغرق غواصةً؟ |
| Ben üzgün bir kızım, fakat yüzüm başka planlar yapıyor, enerjimi bu gülümsemeye odaklıyorum, acıya harcamamak için. | TED | إنني فتاة حزينة، لكن وجهي يظهر خططاً أخرى، أركّز الطاقة على هذه الابتسامة، كي لا يضيّعها الألم. |
| Amerikan donanmasındaki bir kaynağımız Amerikalıların ülkenin dört bir yanındaki yüzlerce yere sahte planlar yerleştirdiğini söylüyor. | Open Subtitles | لدينا مصدر في البحرية الأمريكية والذي يقول الآن بأن الأمريكيين زرعوا خططاً فاشلة في مئات الأماكن عبر الدولة |
| Vahşi davranış hareketleri vardı mutlu olması gereken yerde, sinirleniyordu ve gelecek için detaylı planlar yapıyor bir çok depresyon, neredeyse kataleptik olmuştu. | Open Subtitles | وكانت تنتابثها تقلبات مزاجية عنيفة تتراوح بين الهوس، حيث كانت تعلو معنوياتها وتضع خططاً مفصلة للمستقبل |
| Erkek arkadaşın için başka planlarım var. Onun hayatta kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | لديّ خططاً أخرى لحبيبكِ، إنّي أريده حيّاً. |
| Bu kasabadan ayrıldığımız zamana senin için planlarım var. | Open Subtitles | لديّ خططاً عظيمة لكَ حينما نغادر هذهِ البلدة |
| Oo bir hata yaptım Bir randevun olduğunu bilmiyordum hey ikinizin bir planı yoksa şöyle bir uçup kardeşimin üstüne pislemeye ne dersiniz? | Open Subtitles | إنه خطأي. لم أعرف أنه لديك موعد إن لم يكن أمامكما خططاً |
| Renk kodlarıyla hazırlanmış bir planım kalmadı. | Open Subtitles | في الواقع لم اعد امتلك خططاً مرموزة باسماء الالوان |
| Çalışman gerekmiyorsa ya da başka daha ilginç planların yoksa. | Open Subtitles | ما لم يكن عليكِ العمل أو لديكِ خططاً أكثر إثارة للإهتمام |
| Bu akşam başka planın yoksa, annem aile yemeği düzenliyor. | Open Subtitles | ، إذا لم تكُن لديك خططاً أخرى لليلة ، أمي تُرتب لعشاء عائلي |
| Kitap okudum, duş aldım. Güzelce uyudum ve küfü yok etmek için plân yaptım. | Open Subtitles | حصلت على ليلة نوم هانئة، ووضعت خططاً للقضاء عليه |
| -Şimdiden akşamın planını yapmam. | Open Subtitles | -لا أضع خططاً للمستقبل . |