Seni arayacaklar. Senin için gelecekler ve ben de en başından beri bunu planlamıştım. | Open Subtitles | سيأتونَ لأجلكَ وهذا ما خططتُ له منذ أمدٍ بعيد |
Tamam, Angela'yla çıktığında bir kez cinayetini detaylı olarak planlamıştım. | Open Subtitles | عندما كنتَ تواعد (انجيلا لقد خططتُ كيف أقتلكَ بالتفاصيل الدقيقة |
Her şeyi planladım ama kulağa korkunç geliyorsa hayır diyebilirsin. | Open Subtitles | لقد خططتُ لكل شيء، لكن من الواضح بوسعكِ الرفض إذا كان الأمر يبدو سيئاً حسناً؟ |
Sana çalışabilesin diye bir fotoğraf stüdyosu açmayı planladım. | Open Subtitles | خططتُ لفتح استديو تصوير لكي تديره |
İşler planladığım gibi gitmiyor. | Open Subtitles | الأشياء لا تحدث، بالطريقة التي خططتُ لها |
Baştan başlayacağım çünkü konuşma planladığım gibi gitmedi. | Open Subtitles | سأبدأ من جديد، لأن هذا لم يجري كما خططتُ له. |
Onunla karşılaştığımda planım bu değildi. | Open Subtitles | لم يكن بالأمر الذي خططتُ له عندما قمتُ بملاحقتها |
İlk defa senin olmadığın bir plan yaptım. | Open Subtitles | انا خططتُ لخِطه برِمَتِها, لا تعتمدُ عليكَ |
Şahsen ben yakılmayı planlıyorum, deniz tutan biri olarak küllerimin okyanusa fırlatılmasından daha kötüsünü düşünemiyorum. | TED | شخصيًا، خططتُ ليتم حرق جسدي، ولكن نظرًا لأنني أشعرُ بدوار البحر، لا يمكنني التفكير بشيء أسوأ من طرح رماد جسدي إلى داخل محيط كبير منتفخ. |
Bu benim tek şansım. Bu işi aylardır planlıyordum. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي الوحيدة لقد خططتُ لعدّة أشهر |
Daha romantik olmayı planlamıştım. | Open Subtitles | خططتُ أن يكون ذلك بشكل أكثر رومانسية. |
Aslında ilk olarak onları öldürmeyi planlamıştım. | Open Subtitles | " لقد خططتُ بالفعل أن أقتلهم أولاً." |
Her şeyi planlamıştım. | Open Subtitles | خططتُ لكلّ شيء. |
Harika, çünkü özel bir şeyler planladım. | Open Subtitles | عظيم، لأنّي خططتُ لشيءٍ خاصٍّ جدّاً. |
Hepsini, adım adım ben planladım. | Open Subtitles | لقد خططتُ لكلِّ شيء. خطوةً بخطوة. |
Bu planladığım gibi bir gece değil. | Open Subtitles | هذا ليس ما خططتُ من أجله الليلة للذهاب له |
Böyle bir şeyi planladığım için benimle gurur duymalısın. | Open Subtitles | لقد خططتُ لهذا بعناية يجب عليكِ أن تكوني فخورة بي |
Eğer planım yolunda gitmezse, senin başka bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | لو نجحت خطتي كما خططتُ لها، أودكِ أنّ تقومي ليّ بمهمة أخرى. |
Zaten elimde buzda beklettiğim bir ceset ve halihazırda bir planım vardı ama sen aradığında daha güzel bir fikir buldum | Open Subtitles | كان لديّ جثة للدراسة محفوظة بالثلج وكنتُ بالفعـل قد خططتُ للهروب في حين أنّك لمحت بفكرة أفضل بكثير |
İlk defa senin olmadığın bir plan yaptım. | Open Subtitles | انا خططتُ لخِطه برِمَتِها, لا تعتمدُ عليكَ |
Uzun zamandır bunu planlıyorum. | Open Subtitles | لقد خططتُ لهذا الأمر لوقت طويل جيّد. |
Düşündüğünden kötü bir durum, pahalı bir mühürdü çünkü ve onu aramayı planlıyordum. | Open Subtitles | يبدو أسوأ مما هو عليه ، ولكنه طابع بريد غالي الثمن ، وقد خططتُ للبحث عنه |