| Yemek pişirmeyi bilmiyorsan neden bu kadar büyük bir yemek planladın? | Open Subtitles | لم خططتِ لهذا العشاء الكبير و أنتِ لا تعرفين الطبخ ؟ |
| Bunu sen planladın. Dairede söylediğin şeyler, hepsi yalandı. | Open Subtitles | لقد خططتِ لهذا، كل شيء قُلته في الشقة، كان كذباً |
| Yani, buralarda ne kadar kalmayı planladığını bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ ، أنا أعني .. لا أعلم إلى أيّ مدى خططتِ أنّ تبقى. |
| İskoçya'ya geri dönmeyi planladığını biliyorum ama bir Katolik olarak şimdi dönersen kendi ülkende bir yabancı olacaksın. | Open Subtitles | اعلم انكِ خططتِ للعوده الى سكوتلاندا لكن , كـ كاثوليكي , اذا ماعدتِ الان فستكونين غريبه في دولتكِ |
| Onlara satmayı planlıyordun, bu masum ayakları da şüpheleri önlemek için... | Open Subtitles | خططتِ لبيعه لهم, و تصَنَّعتِ هذه السذاجة لئلا تقعي بموضع الشبهات |
| Bunu nasıl örtbas etmeyi planlıyordun? | Open Subtitles | كيف خططتِ لإخفاء هذا بالضبط؟ |
| Sanki planlamışsın gibi. | Open Subtitles | كما لو أنكِ خططتِ لهذا |
| Biliyor musun, herşeyin planladığın gibi, gitmemesi durumundaki şu paniğini izlemek çok eğlenceli. | Open Subtitles | أتعرفين أنه من المسلي رؤيتك ترتعبين عندما يتبين أن الأمور لا تصبح كما خططتِ لها |
| Onunla evlenmeyi planlamıştın. | Open Subtitles | خططتِ للزوج منه |
| Bence bunu planladın. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ خططتِ لذلك |
| Özel birşeyler planladın mı? | Open Subtitles | هل خططتِ لشئ مميز؟ |
| Bütün bunları planladın mı? | Open Subtitles | خططتِ لهذا؟ |
| Bunu sen mi planladın? | Open Subtitles | هل خططتِ لذلك؟ |
| Ne planladığını bana söylemeliydin. Georgie! Georgie. | Open Subtitles | كان عليك ان تخبريني بماذا خططتِ هل نحن بأمان هل ستعودين للمنزل؟ |
| Carpenter'la sahte tecavüz olayını nasıl planladığını hakkında suçlamada bulunmam için beni nasıl kışkırttığını böylece dava düşünce parayı ödemeye mecbur bıraktığını anlattı. | Open Subtitles | كيف خططتِ للإغتصاب المُزيّف مع (كاربنتر)، كيف تلاعبتِ بي ووجّهتني لرفع تهم عليه، كلّ ذلك لأضطرّ للتسوية وأدفع له عندما تداعت الدعوى. |
| ..bunu nasıl yapmayı planlıyordun? | Open Subtitles | كيف خططتِ لتقومي بهذا؟ |
| Bunu ne zaman yapmayı planlıyordun? Ben sadece... | Open Subtitles | -متى خططتِ لفعل ذلك؟ |
| - Her şeyi planlamışsın bile. | Open Subtitles | -لقد خططتِ لكلّ شئ |
| Hatta hiçbir zaman planladığın gibi gitmez. | Open Subtitles | في الحقيقة لا تسير الأمور أبدا بالطريقة التي خططتِ لهـا |
| Ya da, ne planlamıştın Sandy? | Open Subtitles | أو ما الذي خططتِ له يا (ساندي)؟ |