Görünen o ki, küçük kardeşinin ailenle ilgili başka planları var. | Open Subtitles | يبدو أن شقيقتك الصغيرة لديها خططها الخاصة بشأن عائلتكما |
Bunu anlamaya çalışırken burada adanın arkasında saklanıp yakıt yakıyoruz ve denizaltının ne tür planları vardır acaba diye düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نجلس هنا نحرق وقودنا ونختبىء وراء هذه الجزيرة نتسائل أين هي الغواصة و ما هي خططها |
Kate'in kendi planları var, benim de kendi planlarım var. | Open Subtitles | كيت لها خططها وانا لي خططي الخاصة |
Bak, sadece ben değilim, arkadaşım chloe da planlarını bozdu. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست الوحيد. صديقتي كلوي تخلت عن خططها أيضاً |
Ve kurtulmamızın tek yolu da, onlar bizi yok etmeden planlarını öğrenmem. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة التي يمكننا البقاء على قيد الحياة سوف هو ما اذا كان يمكنني معرفة خططها قبل أن تدميرنا. |
Yakuza planını ayarlamadan ve tüm ilerlememiz boşa gitmeden önce şu defteri çevirmenin tek şansı bu olabilir. | Open Subtitles | "قد تكونُ هذه فرصتنا الوحيدة لفكّ التشفير" "قبل أن تقوم عصابة "الياكوزا" بتعديل خططها ونكون بعدها قد خسرنا كل شيء." |
Size planlarından bahsetti mi, ya da buna benzer şeylerden? | Open Subtitles | هل أخبرتك بشأن خططها ؟ أي شيء من هذا ؟ |
planları çok nadiren benim lehime sonuçlanır sanırım kafamı kuma gömmüştüm. | Open Subtitles | خططها نادراً ما تصب في مصلحتي... لكن أظن أنني رفضت مواجهة المشكلة |
Hayır canım hayır. Onun kendi planları var. | Open Subtitles | كلا يا عزيزي، كلا لديها خططها الخاصة |
Herkes içten içe hayatlarının nasıl olacağını bildiğini düşünür ama kimse beğensin ya da beğenmesin asıl hayatın kendileri için planları olduğunu düşünmez. | Open Subtitles | الجميع يظن سِرًّا أنهم فهموا كيف ستسير حياتهم لكن ما لم يضعه أحد في الاعتبار أن تلك الحياة لديها خططها بالنسبة إليك سواء شئتَ أم أبيتَ |
Benim için planları nedir? | Open Subtitles | ماذا كانت خططها لي؟ |
"Clothes Over Bro's"u bir üst seviyeye çıkarma planları. | Open Subtitles | انها خططها لتنقل (كلوز اوفر بروز) إلى المرحلة التالية |
Onun planları hakkında birşey ? | Open Subtitles | أي شئ عن خططها ؟ |
İlk olarak... Hayır canım hayır. Onun kendi planları var. | Open Subtitles | لا، عزيزي، لا- هي لديها خططها الخاصّة |
Glory'nin geldiği yeri, planlarını öğrenmemizi sağlayacak olan herhangi bir şeyi. | Open Subtitles | أقصد . لو أن شيئاً ساعدهم عن الكشف عن أصولها . خططها |
Evet ama babasının aklındakini duyduktan sonra planlarını değiştirecektir. | Open Subtitles | لكن أحسب أنها ستغيّر خططها لمّا ترى رغبتي |
Onun planlarını bilmem gerekli. | Open Subtitles | استمر في المراقبة. أحتاج لمعرفة خططها |
Çok üzgün ama planlarını değiştirmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | لكن اضطرت إلى تغيير خططها |
Zaten planını benim için değiştirdi. Tekrar değiştirsin istemiyorum. | Open Subtitles | لقد غيرت خططها لأجلي مرة |
Sabahleyin, babam anneme kahvaltı hazırlamış, ve annem de ona Seattle'a taşınma planlarından bahsetmiş, böylece şeyi takip edip, evlenebilecekmiş... | Open Subtitles | في الصباح أعد لها الفطور و تحدثت عن خططها للإنتقال إلى (سياتل) حتى تتمكن من التعقب و الزواج |