Gelebilmek için planlarımı iptal ediyorum ama karşılığı bu mu oluyor? | Open Subtitles | لد ألغيت خططي للحضور هنا و يقومون بتقديم هذا فقط لي؟ |
Her tehlikede oluşumda planlarımı iptal etseydim hiç evden çıkamazdım. | Open Subtitles | إذا أنا ألغيت خططي في كل مرة كنت في خطر، |
Bu geceki planlarım iptal oldu ve kesinlikle partiye gelebilirim. | Open Subtitles | خططي الليلة تم إلغائها و يمكنني تماماً الحضور للحفلة. |
planlarım var. Müşterilerim var. İşimi her zaman yapmış olduğum gibi yapıyorum. | TED | لدي خططي لدي زبائني. إنني أقوم بعملي كما قمت به دائماً |
Her zaman bir Planım olduğunu şimdiye kadar biliyor olmalıydın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ حتى الآن. أني لدي دائما خططي |
Tatlım itiraf edeyim, bütün hafta sonu planlarımı mahvettin. | Open Subtitles | يا حبيبتي يجب أن أقول لك أنكِ أفسدت جميع خططي لنهاية الأسبوع |
Yanaştığım ateşli bir dilber oluyor... bir bakıyorum beni biliyor, yani planlarımı, programımı... | Open Subtitles | أعني، أن هناك فتيات جميلات أقابلهن يعرفنني، و يعرفن خططي و خدعي |
Yanaştığım ateşli bir dilber oluyor... bir bakıyorum beni biliyor, yani planlarımı, programımı... | Open Subtitles | أعني، أن هناك فتيات جميلات أقابلهن يعرفنني، و يعرفن خططي و خدعي |
Her kimsen, planlarımı siktin... | Open Subtitles | أياً تكن فقد أفسدت خططي تماماً لم أرد لأي من هذا أن يخرج للعلن |
Bir kız kardeşe sahip olacak kadar şanslı olsaydım yardıma ihtiyacı olduğunda planlarımı değiştirirdim ve bunu bir bebek gibi sızlanarak yapmazdım. | Open Subtitles | سأغير خططي عندما تحتاجني لا أصنع أَنين مثل طفل رضيع صغير |
Bu yüzden, planlarımı gerçekleştirmek için bu güne kadar beklemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | بسبب ذلك قررت أن أؤجل تنفيذ خططي حتى هذا الوقت |
Tüm umutlarım gidiyor... tüm kıymetli planlarım, görkemli rüyalarım. | Open Subtitles | هذا يضيع كل آمالي. خططي الثمينة , أحلامي المجيدة. |
Bu geceki planlarım değişti. Bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | خططي لليلة فشلت, فوجدت أنه بإمكاني القدوم إليكِ |
Tamam, belki benim gelecek planlarım senin çizdiklerinle uymuyordur. | Open Subtitles | حسناً، ربما خططي المستقبلية لا تتطابق مع ما خطَّطتِ لأجله |
Bende onun yolunu takip etmek isterdim, Tüm planlarım değişti... çünkü tanrı bana küçük mükemmel bir çocuk vermişti. | Open Subtitles | كنت لأتبعها لكن خططي تغيّرت حين أنجبت فتًى صغيراً رائعاً |
Planım başarılı olana kadar daha fazla Triad raporu olmayacağında anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على عدم إرسال التقارير "لثُلاثي الشرّ" حتى تنجح خططي |
Annemler bütün üniversite Planlarımın suya düştüğünden emin. | Open Subtitles | و يعتقد والداي أن هذا سيفسد خططي للدراسه الجامعه |
Sanki planlarımdan daha önce konuşmamışız gibi. - Bir dakika. | Open Subtitles | كما لو أننا لم نكن نتحدّث للتو عن ما هي خططي. |
Bu tayfadan biri, benim planımı keşfedip gördüğünüz seyahat defterinde ganimet için gerekli olan bir sayfayı koparmış. | Open Subtitles | شخصٌ ما في الطاقم إكتشف خططي ومزق من هذا الكتاب أهم صفحة لإكتشاف الغنيمة |
Buraya geldiğimden beri servet, şöhret, sağlık ve cazibeli kadın arayan herkes gibi yaptığım planları tekrar bir gözden geçirdim. | Open Subtitles | كنت أسعى وراء خططي منذ ان أتيت إلى هنا كجميع الآخرين البحث عن الثروة والشهرة، الصحة الجيدة والنساء الفاتنات |
Ancak bu kadar zarar görmüş bir yaratığı planlarımda asla söz sahibi yapmam. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني السماح لمخلوقة مدمَّرة جدًّا بأن يكون لها رأيّ في خططي. |
Ona bir saray evlatlığı ile evlilik sözü vermemin planlarıma yararı olur. | Open Subtitles | إذا استطعت وعده بالزواج منكِ بالإمكان أن يُساعدني في خططي |
Ve adaletin parıldayan ışığını her karanlık köşeye ulaştırmak için planlar yaparken de gerçekten ihtiyacım olan şey, bir işti ve durum pek iyi değildi, çünkü Memphis'te çok fazla avukat vardı. | Open Subtitles | كي استطيع دفع الرسوم وبينما ما تزال لدي خططي لإضاءة شعلة العدالة |
Ben de kendi planımın peşinden gideceğim biliyorsun. | Open Subtitles | عليّ اتباع خططي الخاصة، تعرفين؟ |
Sadece intihar planımdan haberin olması için yazıyorum. | Open Subtitles | أكتبها فقط لكي تعرفي خططي للإنتحار |