Benimse bundan haberim, Sahil Güvenlik uçağı başımın üstünde belirdiğinde olabildi. | TED | و أدركت ذلك حينما كانت طائرة إنقاذ خفر السواحل فوق رأسى |
Dikkat! Sahil Güvenlik konuşuyor. 15 metrelik bir dalga buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | إنتباه ، نحن خفر السواحل ، هناك موجة قادمة بطول 50 قدم |
Sahil Güvenlik dışında herkes adaya sadece bu yolla ulaşabilir. | Open Subtitles | وهو الطريق الوحيد على أو من الجزيرة، ماعدا خفر السواحل |
Sahil Güvenliği Dexter'ı araması için gönderdim. Balık tuttuğu yerde değilmiş. | Open Subtitles | أرسلتُ خفر السواحل للبحث عنه، لم يكن موجوداً في بقعة اصطياده |
sahil güvenliğin o bölgeye ait üç aylık radar kayıtlarını getirdim. | Open Subtitles | أحضرت تاريخ رادار خفر السواحل بهذا المقياس لآخر ثلاثة أشهر |
Sahil koruma, 3 saatten kısa bir süre içinde 21. | Open Subtitles | و يؤكد خفر السواحل أنها ستصل إلى الرصيف البحري 21 |
Bahse girerim yapılan imdat çağrılarının Sahil Güvenlik tarafından kayda alındığını da bilmiyorsunuzdur. | Open Subtitles | أراهن أنّكِ لا تعرفين أنّ خفر السواحل تسجّل كلّ إتّصالات الإستغاثة التي تتلقاها. |
Yayınımıza, Baton Rouge'daki ABD Sahil Güvenlik Merkezinden bize bağlanan Sherrie Stone'la başlıyoruz. | Open Subtitles | تغطيتنا تبدأ مع شيري ستون لدى مكتب خفر السواحل الأمريكي في باتون روج. |
Sahil Güvenlik yaklaşık bir saat önce kaptanla birlikte cesetlerini bulmuş. | Open Subtitles | خفر السواحل وجدوا جثتيهما مع جثة قائد القارب قبل ساعة تقريباً. |
Sahil Güvenlik 40. iskelenin orada Hudson'da bir şeyin suda olduğunu görmüşler. | Open Subtitles | خفر السواحل رصدوا للتو شيء مغموراً بالمياه في هدسون مقابل الرصيف 40 |
Hayır, Sahil Güvenlik helikopteri. Sahili turluyordu. | Open Subtitles | كلا ، إنها مروحية خفر السواحل تراقب الشاطئ |
Şimdilik, Sahil Güvenlik ve FAA kendi işlerindeler. | Open Subtitles | و الآن، خفر السواحل وادارة الطيران على علم. |
Burada bekleyelim. Sahil Güvenlik her an gelebilir. | Open Subtitles | نحن سننتظر هنا خفر السواحل ستكون هنا قريباً |
Bana öğrettiğin şu Sahil Güvenlik şarkısını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر أغنية خفر السواحل الصغيرة تلك التي جعلتني أتعلمها؟ |
Tehlike sinyali aldık. Tamaroa Sahil Güvenlik'i ara, koordinatlarımızı ver. | Open Subtitles | نحن سنطلب الإغاثه اخبر خفر السواحل احداثيات موقعنا |
Sahil Güvenlik ve arama kurtarma birlikleri... çalışmalara devam ediyorlar... | Open Subtitles | على كل الأحوال، خفر السواحل و فرق الإنقاذ و جهود البحث |
Sahil Güvenlik, sikiyorsa bizi simdi durdur. Gerzek Amerikalılar. | Open Subtitles | يا خفر السواحل الأمريكي ، حاولوا إيقافنا أيها الأمريكيون الوضيعون |
- Sahil Güvenlik. Limandan bir ceset çıkarmışlar. | Open Subtitles | خفر السواحل انتشلوا جثه من الماء عند الميناء |
Sahil Güvenliği ara ve adanın etrafını devriye botlarıyla tutmalarını söyle. | Open Subtitles | إستدعي خفر السواحل وأخبرهم بالبدء بتحويط الجزيرة بزوارق بحرية |
Birleşik Devletler sahil güvenliğin 39.000 kadın ve erkek elemanı arasında sadece 280 cankurtaran yüzücüsü vardır. | Open Subtitles | من بين 39 الف رجل وأمرأه من الذين أنشئوا خفر السواحل للولايات المتحده، هناك فقط 280 سباح إنقاذ. |
Havadan Uyarı ve Kontrol Sistemi. Sahil koruma. Gümrük. | Open Subtitles | و تجلب الانتباه من قبل السفن و خفر السواحل و الجمارك الأميركية و كلها سيئة |
Bir enkaz veya ceset bulmaları için Sahil Güvenliğe haber verdik ama henüz bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | أرسلنا خفر السواحل بحثًا عن علامات حطام أو جثّة، ولكن لا شيء حتّى الآن |
sahil güvenlikten bir amiral vardı. | Open Subtitles | كان هنالك أدميرال من خفر السواحل |