O iyi biri. Senin aksine, evine bir şeyler getiriyor. | Open Subtitles | إنه رجل صالح وأستطيع الإعتماد عليه، على خلافك |
O iyi biri. Senin aksine, evine bir şeyler getiriyor. | Open Subtitles | إنه رجل صالح وأستطيع الاعتماد عليه، على خلافك |
Senin durumunun aksine ben hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا على خلافك لأنني لم أفعل شيئًا |
Ebeveynlik tercihi. Benle olduğunun aksine, ben çocuğuma gerçekten güveniyorum. | Open Subtitles | هذا اختيار الأبوين ، على خلافك بمعاملتي ، أنا حقاً أثق بطفلتي |
Benim tek dediğimse sizin aksinize param olup olmamasından çok aramızdaki elektriğe önem veririm. | Open Subtitles | وكلّ ما أقوله هو أنّني على خلافك أحبّذ أن أحظى بعلاقة أكثر من أن أحظى بمقابل ما أدفعه |
Bay Darcy'yle olan anlaşmazlığınızı sorabilir miyim? | Open Subtitles | أحب أن أعرف يا سيد (ويكهام) ما سبب خلافك أنت و سيد (دارسي)؟ |
Senin aksine, ben hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا على خلافك لأنني لم أفعل شيئًا |
"Şut ve Gol". Siz futbolcu çocukların aksine. | Open Subtitles | إنها تصوب فتصيب الهدف خلافك يا فتى كرة القدم |
Tamam bak. Ben, senin aksine sadece sevdiğim erkeğinkini alırım ağzıma tamam mı? | Open Subtitles | أولاً ، على خلافك لا أمتص إلا قضيب من أحب فقط |
Ama senin aksine ben gelişerek gerçek sihre ulaştım. | Open Subtitles | ولكن على خلافك كنت قادراً على الانتقال باتجاه السحر الحقيقي |
Senin aksine onu bilmiyorum, hamlelerini bilmiyorum. | Open Subtitles | على خلافك, لا اعرفها من قبل ولا أعرف حركتها القادمة |
Günün her dakikası bölmeye çalışan senin aksine. | Open Subtitles | على خلافك أنت تريد أن يتحقق هذا في أي ثانية من يومك |
Dinle, senin aksine ben oğlumun tercihlerine saygı duyuyorum. | Open Subtitles | استمع, على خلافك أنا أحترم خيارات أبني |
Ve senin aksine olmam gereken yere doğru gidiyorum ve kendi yediğim boku düzeltmek için orada olacağım. | Open Subtitles | و على خلافك, سأقود مباشرة إلى حيث ينبغي أن أكون. و سأكون هناك لأعتني بـ... لأعتني بالفوضى خاصتي. |
Çünkü sen ve O'Connor'ın aksine kişisel ve profesyonel yaşamımı ayrı tutabilirim. | Open Subtitles | (لأنه على خلافك أنت و (أوكونور بوسعي الفصل بين حياتي الشخصية والمهنية |
Senin aksine o hala benim için çalışıyor. | Open Subtitles | على خلافك هي ما زالت تعمل لي |
Rahatla Burke, çünkü bazılarının aksine, sana inanıyorum. | Open Subtitles | (اهدأى (بورك لأننى على خلافك أصدقك تماماً |
Ama senin aksine ben ona saygı duyardım. | Open Subtitles | لكن على خلافك أنا احترمته |
- Sana sözüm var. Senin aksine Michael, ben taahhütlerime bağlıyımdır. | Open Subtitles | وعلى خلافك (مايكل) فأنا أوفي بوعودي |
Sizin aksinize, ben özgürlük için savaşırım gösteriş için değil. | Open Subtitles | إنني أقاتل في سبيل الحرية، لا الباطل، على خلافك. |
Aslında sizin aksinize Bay Spratt gerçeğe fazlasıyla önem veririm. | Open Subtitles | الحقيقة يا سيد (سبرات) أني أحترم الحقيقة كثيراً على خلافك أنت |
Bay Darcy'yle olan anlaşmazlığınızı sorabilir miyim? | Open Subtitles | أحب أن أعرف يا سيد (ويكهام) ما سبب خلافك أنت و سيد (دارسي)؟ |