"خلالي" - Traduction Arabe en Turc

    • aracılığımla
        
    • sayemde
        
    • üzerimden
        
    • vasıtamla
        
    • içimi
        
    • içimden
        
    • geçecek
        
    • geç beni
        
    • kanalımla
        
    • geçmelisin
        
    Rakibinizle iletişim kurmak istiyorsanız bu benim aracılığımla olacaktır. Open Subtitles إذا كنت ترغب في التواصل مع خصمك ، تفعل ذلك من خلالي.
    Benim aracılığımla konuşman gerekmez. Open Subtitles عندها سيمكنك رؤيتها ولن تضطري للتحدث من خلالي
    Buna senin sayemde Beyaz Saray'da elde ettiğin nüfuz da dahil. Open Subtitles و الذي يترجم التأثير الذي لديك في البيت الأبيض من خلالي
    Sadece kendimi gösteriyorum, ve Tanrı benim üzerimden işini görüyor. Open Subtitles أنا فقط أحضر وأترك المولى يعمل من خلالي.
    Tanrı böyle adamları benim vasıtamla yargılar, Tanrı'nın elinin aracıyım. Open Subtitles الرب يفرض حكمه على هؤلاء من خلالي كأداة لتطبيق حكمه
    Yıllardır kadınlar bana,içimi görebildiklerini söylerlerdi.Tanrım! Open Subtitles لسنوات، النساء يخبرونني أنهم يمكنهم أن يروا من خلالي. يا إلهي
    Şuna baksana? Tam içimden geçti. Çocuklar bakın. Open Subtitles أنظر لهذا ، إنه يمر من خلالي ، شباب إنظروا
    Ya baban benim aracılığımla iletişim kurmaya çalışıyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان والدك يحاول إيصال شيئاً من خلالي ؟
    Seninle benim aracılığımla iletişime geçti çünkü direk olarak konuşma riskine giremedi. Open Subtitles هي تتصل بك من خلالي لأنها لا تتجرأ بالتحدث إليك مُباشرة
    Müvekkilimle irtibata geçmek istediğinizde ise bunu doğru dürüst şekilde benim aracılığımla resmi... Open Subtitles وإن كنت تريد أن تتواصل مع موكلي، عليك أن تمر من خلالي بأخلاق لائقة. من خلال الـ..
    Doğruluğa acıkıp susadıysanız, benim aracılığımla doyacaksınız. Open Subtitles اذا كنتم جائون للصلاح ستمتلئون منه من خلالي
    Yaptıklarını anlatacaksın ve Tanrı benim aracılığımla seni affedecek. Open Subtitles تقولين لي ماذا فعلت ومن خلالي الرب سيُسامحك
    Sadece benim sayemde yaşamalarını sağlayabilir. Open Subtitles يمكن أن يفعل ذلك من خلالي فقط هل لديه المزيد منهم ؟
    Kocamın iyileştirme mirasının önce benim sayemde sonra da oğlumuzun sayesinde süreceği düşüncesi beni rahatlattı. Open Subtitles لكي أحرص على أن إرثَ زوجي في مجالِ الطب سيستمرُ بالعطاء، من خلالي أولا،
    Eğer adamlarımı işi kötü yapmakla suçlayacaksanız bunu benim üzerimden yapın. Open Subtitles إذا كنت تنوين إتهام أفرادي بأداء عمل سيء فهل يمكن أن تقومين بذلك من خلالي أنا؟
    Yani, şu andan itibaren, bütün işlevsel kararların benim üzerimden geçmesi gerekiyor. Open Subtitles بما يعني، أنه من الان فأي قرار لابد أن يمر من خلالي أولاً
    Ya baban benim vasıtamla iletişim kurmaya çalışıyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان والدك يحاول ايصال شيئا من خلالي ؟
    Benim içimi görüyor. Kitap gibi okuyor beni. Open Subtitles هو يرى من خلالي ويمكن أن يقرأني مثل الكتاب.
    Sonra sokakta yürürken bir kadın içimden geçti. Open Subtitles وكنت أمشي في الشارع عندما مرت تلك المرأة من خلالي
    İlgilenmek derken, Her şey benim onayımdan geçecek tabii. Open Subtitles وعندما أقول يتولّى , أعني يدير كل شيء من خلالي
    Haydi Weathers, yeterince açık mı? Ez geç beni. Yere yık beni. Open Subtitles هيا يا ويذر , هل علي أن أوضح مر من خلالي
    Mektup göndermek istediğinizde bunu benim kanalımla yapacaksınız. Open Subtitles اذا كنت تريد إرسال رسالة, تقومبذلكمن خلالي.
    Ona ulaşmak için, önce beni geçmelisin. Open Subtitles ،أنت تريد الوصول إليه افعل ذلك من خلالي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus