"خلال الرحلة" - Traduction Arabe en Turc

    • Uçuş sırasında
        
    • yolculukta
        
    • yolculuk boyunca
        
    • Tüm uçuş boyunca
        
    • yurt dışı seyahatinde
        
    • Seyahat sırasında
        
    • Yolculuk sırasında
        
    Uçuş sırasında, kahve servisi bitmiş, ve hostesler uçağın başka bir kısmındayken, Open Subtitles خلال الرحلة و عندما قُدمت القهوة و كان المضيفون في الجزء الآخر من الطائرة
    Uçuş sırasında yaşamış olabileceğiniz sağlık sorunlarıyla ilgili endişelerimiz var. Open Subtitles لدينا بعض المخاوف حيال مشاكل صحّية قد تكون قد تعرّضت لها خلال الرحلة
    ...çünkü yolculukta ölen kölelerin cesetleri oraya atılmış. Open Subtitles لان اجساد العبيد الذين ماتوا خلال الرحلة رميت هناك
    Bu yolculukta karşılaştığımız her şeyi onlara anlatacaksın, değil mi? Open Subtitles ستخبرهم بكل ما واجهناه خلال الرحلة أليس كذلك ؟
    Eşinin özel karşılama çadırı ve yolculuk boyunca kullanılan kurulabilir tahtı için özellikle dikkatli olmalarını emretti. TED تأمرهم بحراسة خيمة الاستقبال الخاصة بزوجها بحذر شديد والعرش المتنقل خلال الرحلة.
    yolculuk boyunca sandığın içinde kalmak zor gelmiş olmalı. Open Subtitles لابد أنك عانيت كثيراً خلال الرحلة فى الصندوق
    Tüm uçuş boyunca kapalı mıydı? Hayır. Open Subtitles -هل كان مغلقاً دوماً خلال الرحلة ؟
    Malcolm, yurt dışı seyahatinde, kardeşlik duygusunu tattığını söyledin. Open Subtitles قلت أنك شعرت بأخوة عظيمة خلال الرحلة
    Seyahat sırasında hayata gözlerini yummak veda etmek için güzel bir yol. Open Subtitles الموت خلال الرحلة سيكون نهاية جميلة
    Hastaydılar, Yolculuk sırasında ölmeleri gerekiyordu yoksa tazminat talebinde bulunamazlardı. Open Subtitles كانوا مرضى ... كان من الراجح أن يتوفوا خلال الرحلة ... وإلا لما استحقوا تعويض شركة التأمين
    Uçuş sırasında içeride bir eşekarısı gördünüz mü? Open Subtitles هل شاهد أحدكم زنبور خلال الرحلة ؟
    Bu yüzden eğer Uçuş sırasında bir sorunuz olursa belki ben... Open Subtitles لذا لو لديك أي أسئلة خلال الرحلة, ربما...
    Öyleyse Uçuş sırasında bir yerde fırlatılmıştır. Open Subtitles لابد أنه ألقي خلال الرحلة
    Uçuş sırasında bir şey oldu. Desmond da şu an revirde. Open Subtitles وقع أمر خلال الرحلة و (دزموند) موجود الآن بمستوصفهم
    Şu çıktığımız küçük yolculukta bolca vakit geçirdik. Open Subtitles أمضينا وقتًا طويلًا معًا خلال الرحلة البرية البسيطة التي خضناها.
    # Yapmakta olduğun şu yolculukta # Open Subtitles خلال الرحلة التي تقوم بها
    Uzun yolculuk boyunca bir de yavrularına göz kulak olmak zorunda kaldı. Open Subtitles خلال الرحلة الطويلة كان و لابد أن ترعاهم
    Yahudileri yolculuk boyunca döndürmek için mi? Open Subtitles لتحويل اليهود للمسيحية خلال الرحلة ؟
    Tüm uçuş boyunca kapalı mıydı? Open Subtitles وكان مغلقا خلال الرحلة ؟
    Malcolm, yurt dışı seyahatinde, kardeşlik duygusunu tattığını söyledin. Open Subtitles قلت أنك شعرت بأخوة عظيمة خلال الرحلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus