Daha iri avları seçerek dişiler Kışın ormanda hayatta kalma şanslarını arttırıyorlar. | Open Subtitles | باستهداف طرائد أكبر حجمًا تعزّز الإناث فرص نجاتها خلال الشتاء في الغابة |
Kışın sizi sıcak tutması için hayvanların derisinden giysi yapmayı öğrenmişsiniz. | TED | تعلمت كيف تصنع ملابساً من جلود الحيوانات لتحافظ علي جسمك دافئاً خلال الشتاء. |
Sadece 2 metre boyundalar ve en belirleyici özellikleri büyük gözleri, ve onları Kışın karanlıkta besin bulmakta kullanıyorlar. | Open Subtitles | طولها مترين فقط وأهم خصائصهم المميزة هي أعينهم الكبيرة التي تساعدهم على إيجاد الطعام خلال الشتاء المظلم |
Kutup sıçanları, dışarıdaki dondurucu soğuğa rağmen Kış boyunca kar altında aktif yaşarlar. | Open Subtitles | تبقى فئران الحقل نشيطةً خلال الشتاء تحت الثلوج، برغم درجات الحرارة المُجمدة أعلاها |
Burada öylece savunma pozisyonunda Kış boyunca açlıktan ölmeyi mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | لذا نجلس هنا , نصد غاراتهم ونموت جوعا خلال الشتاء ؟ |
Kış boyunca burada dayanılması güç olan insanın kendisini yalnız hissetmesidir. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يجلب الارهاق هنا خلال الشتاء هو الإحساس الهائل بالعزلــــه |
Kışın buradan 100 mil kadar uzakta olabilirler ama yaz ilerleyip buzlar eridikçe kıyı bölgesi koloniye daha fazla yaklaşır. | Open Subtitles | هذه المسافة , قد تصل خلال الشتاء لـ100 ميل من الحافة لكن مع حلول الصيف وذوبان الجليد تقترب الحافة نفسها من المستعمرة |
Derler ki, sarı kelebekler aslında Kışın hayatta kalabilen ve ertesi yıl sarıya dönüşen, beyaz kelebeklermiş. | Open Subtitles | يقولون أن الفراشات الصفراء كهذه هي الفراشات البيضاء التي عاشت خلال الشتاء و عادت صفراء السنة التاليه |
- Kışın Güney'e uçacaklarını bildikleri gibi mi? | Open Subtitles | كما يطير باتجاه الجنوب خلال الشتاء. بالضبط. |
Bu işi sırf bizi Kışın çalışabilmemiz için aldı. | Open Subtitles | أخذ هذا العمل لكي يبقينا نعمل خلال الشتاء |
Kışın öyle fena bir depresyona giriyor ki tam bir kış uykusu moduna giriyor | Open Subtitles | يصيبه الإحباط خلال الشتاء فيدخل في حالة سبات عميقة. لا يغادر المنزل. |
Konserveleme tekniklerine bakıyordum çünkü Kışın ikimize yetecek kadar yiyecek depolamalıyız. | Open Subtitles | كنت أبحث عن طرق لتخزين الطعام .. لأنه يجب أن نخزن طعام بما فيه الكفاية لنا خلال الشتاء و هذا كثير. |
Kışın güneşin zayıf ışınları çok az ısı verir ve sıcaklık eksi 50 derecenin üstüne nadiren çıkar. | Open Subtitles | خلال الشتاء, لا تجلب أشعة الشمس الضعيفة إلا القليل من الدفء وغالبا ما تصل درجات الحرارة لما يزيد عن 50 درجة مئوية تحت الصفر |
Ama bir an, Kış boyunca zihinsel olarak tam bir sinir depresyonuna yakalandı. | Open Subtitles | لكن من ناحيه أخرى خلال الشتاء فمن المؤكد أنه عانى من بعض الإنهيارات العقليه الكامله |
Kış boyunca uyuyacakları derin yuvalarının zeminini kaplayacakları samanı toplarlar. | Open Subtitles | وذلك لعمل بطانة داخل الملجأ العميق الذى سينامون فيه خلال الشتاء |
Kış boyunca bodrumunda, onun araç gereçlerini saklıyordu . | Open Subtitles | تقوم بالإحتفاظ بأدوات تيموثي خلال الشتاء. |
Soğuk Kış boyunca maymunlar havanın nispeten sıcak kaldığı mağaranın derinliklerinde konaklarlar. | Open Subtitles | خلال الشتاء و في البرد القارص تختبئء القردة في أعماق الأرض حينما يكون الهواء دافيء نسبيا |
Orda büyük bir topluluk oluşturmuşlar ve bu şeyleri Kış boyunca dışarda tutmak için planları varmış. | Open Subtitles | إنه مجتمع كبير هناك، ولديهم خطة لتسوية هذا الأمر خلال الشتاء |
Kış boyunca genelde fok eti ve balık olduğundan midyeler, diyeti bozmanın en lezzetli yolu. | Open Subtitles | المحار هو طريقة شهية لكسر الحِمية حيث تكون خلال الشتاء عِبارة عن لحم الفقمات والسمك. |
Kış boyunca altı aydan uzun süre, insanların dış dünyayla bağlantısı kesiliyor. | Open Subtitles | عن العالم الخارجي لأكثر من نصف العام خلال الشتاء |
Meşe ağacında depo ettiğimiz yiyecekler, kışı geçirmek için yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | الطعام الذي جمعناه في شجرتنّا البلوط، لن يكون كافيّاً ليسد غذائنّا خلال الشتاء. |