Bu gemide hayatta ve tutuklu kalmasına izin verdiğim zaman zarfında bütün filonun dağılıp, savunmasız kalmasını sağladı. | Open Subtitles | خلال الوقت الذي سمحت له ان يبقي حيا ويصبح اسيرا بهذه السفية تسبب لاسطولنا الكامل ان ينتشر بعيدا عن الدفاعات |
Kaybolduğum zaman zarfında Tayland'ın kuzeyinde yaşanan silahlı çatışmaları araştırıyordum. | Open Subtitles | I أبوس]؛ م، اه، والبحث النزاعات المسلحة في شمال تايلاند خلال الوقت الذي كان في عداد المفقودين. |
Keith'le beraber geçirdiğin zaman zarfında, onunla ilgili hiç şöyle bir düşüncen... | Open Subtitles | .. (خلال الوقت الذي قضيته أنتِ مع (كيث .. هل أحسستِ يوماً أنه قد يكون |
-Beni dava ettiği dönemde. Sanırım davayı açtıktan hemen sonra. | Open Subtitles | خلال الوقت الذي قاضتني فيه اظن انه قبل ذلك |
Evet, onun hesabına çalıştığım dönemde. | Open Subtitles | أجل، خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه لديه |
Bayan Sloane'la birlikte çalıştığınız dönemde yasa dışı izleme yöntemlerinin kullanımı üzerine aranızda bir konuşma geçti mi hiç? | Open Subtitles | خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه مع (الآنسة (سلون... هل حضرت أيّ مناقشات تتعلّق بإستخدام تقنيات مراقبة غير قانونية؟ |