Fakat Birkaç saat içinde dünyanın en iyi sihirbazı olacak. | Open Subtitles | و لكن خلال بضع ساعات سيصبح أفضل ساحر في العالم |
Fakat Birkaç saat içinde dünyanın en iyi sihirbazı olacak. | Open Subtitles | و لكن خلال بضع ساعات سيصبح أفضل ساحر في العالم |
Ve zaman geçtikçe -- aslında oldukça hızlıca, Birkaç saat içinde -- makineden çıkarıp kullanıma hazır somut bir ürün yapabiliriz. | TED | ومع مرور الزمن وبسرعة في الحقيقة, خلال بضع ساعات يمكننا صنع منتج مادي جاهز لاخراجه من الماكينة و الاستخدام |
Birkaç saat sonra evimize gideceğiz nasıl olsa. | Open Subtitles | فسوف نعود للوطن خلال بضع ساعات ، على كل حال |
Bebeğim, yatağa geri dön. Birkaç saat sonra ararsın onu. | Open Subtitles | عُد للفراش يا حبيبي وهاتفها خلال بضع ساعات |
Aynı polis kaynakları... Bir kaç saat içinde sorgu bitince, daha fazla bilgi vereceklerini.. | Open Subtitles | وقد وعد المصدر الآمنى بالاعلان عن اى معلومات أضافية يحصل عليها خلال بضع ساعات |
Birkaç saat içerisinde döneceğim ve iş bitmiş olacak. | Open Subtitles | سأعود خلال بضع ساعات و سأكون قد إنتهيت |
Bir iki saat içinde her şey bitmiş olacak | Open Subtitles | كل شيء سينتهي خلال بضع ساعات |
Organizasyon hâlâ çalışıyor olsaydı hakkındaki her şeyi Birkaç saat içinde öğrenmiş olurduk. | Open Subtitles | ان المبادرة سيكون عثروا على كل شيء خلال بضع ساعات. |
Bu sadece bir sürelik rahatsızlık. Birkaç saat içinde kefaletle serbestim. | Open Subtitles | هذا غير صحيح، سوف أخرج بكفالة خلال بضع ساعات |
Bunu iyi düşün Birkaç saat içinde işimi kaybedebilirim. | Open Subtitles | فالتفـكر فيهـا في الأغلـب لن يكون لدي عمل خلال بضع ساعات |
Sanırım Elsbeth'i Birkaç saat içinde getirebiliriz, ...ama şimdilik bunu almak zorundayım. | Open Subtitles | وعندها سأنقلها إلى هنا نعتقد أن بإمكاننا إخراج إلزبيث خلال بضع ساعات ولكن حاليًا عليّ أن أتولى هذا |
O yüzden ben seni bırakayım da biraz düşün. Sonra Birkaç saat içinde sana bakmaya geri döneceğim. Ya da birkaç yıl içinde. | Open Subtitles | سأدعك تفكّرين، ثم أعود إليك خلال بضع ساعات أو خلال بضع سنين |
Biraz yanma ve kaşınma hissedebilirsin, Birkaç saat sonra hissizlik gider. | Open Subtitles | ربما تشعرين ببعض الوخز والحرق ولكن من المفترض أن تسترجعي احساسك خلال بضع ساعات |
Birkaç saat sonra filan? | Open Subtitles | فقط في خلال بضع ساعات أو علي نحوٍ من ذلك ؟ |
Başka bir adam da kafasına kurşun yediği halde Birkaç saat sonra hayata döndü. | Open Subtitles | وثمة رجل آخر نجا من طلق ناري في رأسه وتعافي من نزف دماغي خلال بضع ساعات. |
Sonuçları Bir kaç saat içinde almış oluruz. | Open Subtitles | و سوف نحصل على النتائج في خلال بضع ساعات |
Bir kaç saat içinde ada gözükmüş olur. | Open Subtitles | يفترض أن نرى الجزيرة خلال بضع ساعات فقط |
Bir kaç saat içinde Boston'da oluruz. | Open Subtitles | نستطيع التواجد في بوسطن خلال بضع ساعات |
Birkaç saat içerisinde göreceğiz. | Open Subtitles | سنعرف خلال بضع ساعات |
Birkaç saat içerisinde görüşeceğiz. | Open Subtitles | سأتصل بك خلال بضع ساعات |
OK, tamam, Bir iki saat içinde seni göreceğiz, | Open Subtitles | حسناً،سنراك خلال بضع ساعات |