"خلال وقت" - Traduction Arabe en Turc

    • sırasında
        
    • sürede
        
    • saatlerinde
        
    • esnasında
        
    • bir zamanda
        
    • süre içerisinde
        
    • süre içinde
        
    Yalnızlığınız sırasında sizi umursamayan bir adamla başlattığınız aşk ilişkisini sürdürdüğünüz oda numarasıydı bu. Open Subtitles رقم غرفة الفندق نفسها التي خلال وقت وحدتكِ بدأت علاقة الحب بالرجل الذي لا يهتم بكِ
    Tecrit sırasında. Oldukça duygusal bir gündü. Open Subtitles خلال وقت الإغلاق، كان هذا يوماً عاطفياً.
    Yapmanız gereken tek şey bu tüneli takip etmek ve kısa sürede evde olacaksınız. Open Subtitles و سوف تكونون في قريتكم خلال وقت قصير حالما نكون في الداخل انت سوف تغرق القناة
    Adamları izin saatlerinde rahatlatmalısınız. Open Subtitles يجب أن تمنح الرجال حريتهم خلال وقت الراحة
    Ders esnasında müzik açmaya mı? Open Subtitles لتشغيل الموسيقي خلال وقت الدراسة المستقل
    Eminim, daha geniş bir zamanda, bu tür üzüntüde birine yardım etme konusunda uzmansındır ama gördüğün gibi, o kadar geniş zamanımız yok. Open Subtitles أنا واثق أنك مؤهل لمساعدة الأشخاص في مثل هذه المحن خلال وقت معين
    Çoğu, çok kısa bir süre içerisinde öldürüldüler. TED قتل العديد من الأشخاص خلال وقت قصير جداً.
    Saldırı sırasında nerede olduğuna dair görgü tanığı yok, bunu araştırıyoruz. Open Subtitles لكنه حصل لا عذر واضح لمكان وجوده خلال وقت الهجوم، التي نحاول الظفر أسفل.
    - Lady Horbury, uçuş sırasında, birini uçağın arkasına doğru giderken gördünüz mü? Open Subtitles سيدة "هوربري" خلال وقت الرحلة هل رأيتي أحد قد تحرك إلى مؤخرة الطائرة ؟
    - Söyleyin, uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçen birini gördünüz mü? Open Subtitles أخبراني هل رأى أي منكم أحد يمر من جانب السيدة "جيزيل" خلال وقت الرحلة ؟
    Fırsatınız vardı, ve uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçerken görülmüştünüz. Open Subtitles لقد كانت لديك الفرصة و قد شوهدت و أنت تمر بجانب السيدة " جيزيل" خلال وقت الرحلة
    Deney sırasında sigara içiyor muydun? Open Subtitles هل كنتي تدخنين خلال وقت التجربة؟
    O hâlde cinayet sırasında hiçbir şey duymadın öyle mi? Open Subtitles إذاً، لم تسمع أي شيء خلال وقت الجريمة؟
    Her şeyin en kısa sürede normale döneceğine eminim, usta. Open Subtitles أنا واثق بأنّ الأشياء سترجع إلى طبيعتها خلال وقت قصير يا معلّمي.
    Kısa bir sürede herşeyin yoluna gireceğinden eminim usta. Open Subtitles أنا واثق بأنّ الأشياء سترجع إلى طبيعتها خلال وقت قصير يا معلّمي.
    Kısa sürede sadece köpeğim değil, aynı zamanda arkadaşım olmuştu. Open Subtitles خلال وقت قصير لم يعد كلبي فقط بل صار صديقي أيضاً
    Çalışma saatlerinde içerisinde uğrayabilirim. Open Subtitles فكرت في أن أمر عليك خلال وقت تواجدك في مكتبك
    Ziyaret saatlerinde gelmeniz gerekiyor. Open Subtitles ـ يتوجب عليك العودة خلال وقت الزيارة
    Il Joo, patlama esnasında neler olduğunu öğrenmeye çalış. Open Subtitles حاول اكتشاف ما الذى حدث خلال وقت الانفجار
    Çok yakın bir zamanda, morfin bağımlısı olacaktı. Open Subtitles خلال وقت قصير كانت ستخضع للمورفين
    Hâlâ Amerikan denizcisiydiniz ve bir savaşın devam ettiğini biliyordunuz, biz de kısa bir süre içerisinde gönderileceğimizi biliyorduk. Open Subtitles ما زلت أمريكياً و في البحرية و تعلم أن الحرب ما زالت دائرة و نعلم أننا سنكون في أتونا خلال وقت قصير
    Ama bilmeni isterim ki, o kısa süre içinde emin olmadan önce bile,.. Open Subtitles .. أردتكِ أن تعرفي خلال وقت الحزن ذلك .. قبل أن يعود الإطمئنان إليّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus