Böylesine şiddet dolu ve yıkıcı bir şeyden böylesine güzel ve yaratıcı bir sürecin elde edilmesi. | Open Subtitles | أن تحظون بعملية خلاّقة جميلة كهذه تنبثق من شئ بالغ العنف والتدمير |
Biyolojik sistemi de söküp parçalara ayırıp sonra da yeni ve yaratıcı bir şekilde yine birleştirebilir miyim, diye düşündüm. | TED | هل بإمكاني تفكيك النظام البيولوجي الحي، مزج وتنسيق ووصل الأجزاء ومن ثم وضعها معاً مرة أخرى في طريقة خلاّقة جديدة نوعاً ما؟ |
Sadece yaratıcı olmalıdır. | Open Subtitles | يفترض بها أن تكون خلاّقة وحسب. |
- Evet bu, senin için yaratıcı olma şansı. | Open Subtitles | -أجل. هذه فرصة لكِ لتكوني خلاّقة |
yaratıcı bir ruhum var." | Open Subtitles | لديّ روحٌ خلاّقة |
yaratıcı olmak zorunda. İşte böyle. | Open Subtitles | -ستحاول أن تكون خلاّقة . |